22. Hukuk Dairesi 2019/126 E. , 2019/2256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararının temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 02/07/2018 tarihli ve 2018/6696 esas, 2018/16401 karar sayılı ilamıyla BOZULMASINA karar verilmiştir.
Davacı vekilince Dairemiz kararının maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, temyiz incelemesine konu olan Bölge Adliye Mahkemesi kararında, davalı vekilinin istinaf başvurusu, süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346. maddesi gereğince reddedilmiştir. Bu halde, temyiz incelemesinde, istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gereklidir. Dairemizin bozma ilamında ise, bu yönün dikkate alınmadan işin esasına yönelik sebepten kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır Anılan sebeple, maddi hataya dayanan Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davalı vekilince temyiz olunan karar, istinaf dilekçesinin kanuni süre geçtikten sonra verilmesi sebebiyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 346. maddesi uyarınca, istinaf kanun yolu başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince reddine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekiline 17/10/2017 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalı vekilinin sekiz günlük kanuni süre geçtikten sonra 26/10/2017 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, davalı vekili, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının kendisine elektronik yolla tebliğ edilmemesi gerekçesiyle tebliğin usulsüz olduğunu ileri sürmekte ise de, olaya uygulanması gereken 01/01/2019 tarihinden önceki dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri dikkate alındığında; davalı vekilinin kendisine elektronik yolla tebligat yapılmasına ilişkin, mahkemeye sunduğu bir talebinin bulunmaması sebebiyle, usulsüz tebligata ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir. 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren mevzuat düzenlemelerinin ise somut olaya uygulanması mümkün değildir.
Anılan sebeplerle, istinaf dilekçesinin kanuni süre geçtikten sonra verilmesi sebebiyle, istinaf kanun yolu başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince reddine ilişkin karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 346. maddesine uygun olduğundan, davalı vekilinin bu karara yönelik temyiz isteminin reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin bilgi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.