8. Hukuk Dairesi 2017/11199 E. , 2019/2241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil/ Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen bir adet taşınmaz yönünden 1/2 hissenin iptali ile davacı adına tescilini veya hissesine düşen bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilk verilen kararda davanın kabulüyle dava konusu 18 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının 1/2 hissesinin iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine yapılan incelemede, Dairenin 2010/3727 Esas, 2011/338 Karar sayılı ilamıyla, 07.10.1953 tarihli ve 8/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ayın talep edilmeyeceğine işaret edilerek davacının alacak isteği hakkında davalının kişisel mal savunması üzerinde durulup gereği gibi araştırma yapıldıktan sonra bir karar verilmek üzere hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde, davacının toplam 3.250,00 TL katılma alacağı bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemenin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazı üzerine Dairenin 2013/8457 Esas, 2014/1783 Karar sayılı ilamıyla, davanın katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu, davalının kişisel mal miktarının denetime imkan vermeyecek şekilde afaki olarak belirlendiğine işaret edilerek, davalının iddiasına konu Kaynarca"da bulunan taşınmazın ada ve parsel numarasının davalıdan temin edilmesi, bu taşınmaza ait alım ve satım belgelerinin ...... Müdürlüğü"nden getirtilip, böyle bir taşınmazın varlığı halinde alım ve satım değeri tespit edilerek, dava konusu taşınmazın edinilmesinde kullanılan miktar ile davalıya annesinden geldiği iddia edilen miras payının değeri toplanarak, elde edilen miktar davalının kişisel malı olarak kabul edilmesi gerektiği, bu şekilde tespit edilen miktarın dava konusu taşınmazın alım tarihindeki değerine oranı tespit edilerek dava konusu taşınmazdaki kişisel ve edinilmiş mal oranı ayrı ayrı belirlenip edinilmiş mal oranı ile dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri çarpılarak, bulunan miktarın yarısına davacının katılma alacağı olarak karar verilmek üzere hüküm ikinci kez bozulmuştur.
Mahkemece, ikinci bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüyle toplam 133,22 TL katılma alacağı bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm, süresi içerisisnde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava hakkında verilen ikinci karar yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, Yerel mahkeme Daire bozmasına uymuşsa ancak bozmanın gereğini tam olarak yerine getirmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında belirtildiği halde davaya konu edilen taşınmazın tasfiye tarihi itibariyle sürüm değeri belirlenmeden ikinci bozmadan önce gerçekleştirilen keşif tarihi olan 20.04.2012 itibariyle değerin esas alınıp hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Bundan ayrı, kısmen kabul ile 3.250,00 TL katılma alacağının tahsiline dair ikinci hükmün sadece davacı tarafından temyiz edildiği, davalının hükmü temyize getirmediği gözetilmeden, usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak önceki hükümden daha az bir miktara hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, taşınmazın tasfiye tarihi (bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) değerini tespit ettirmek bu değerin dosya kapsamına uygun şekilde tespit edilen edinilmiş mal oranı ile çarpılması neticesinde ulaşılacak artık değer üzerinden usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek bir karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
05.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.