8. Hukuk Dairesi 2011/5294 E. , 2012/1600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kurşunlu Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2011 gün ve 133/230 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 106 ada 60 sayılı parselin içerisinde vekil edeninin ölü babası...’a ait 2 dönüme yakın yer kaldığını, anılan parselle birlikte Hazine adına tapuya bağlandığını, zilyetlik süresinin 50 yılı aşkın olduğunu açıklayarak, muris... mirasçıları adlarına müştereken tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece 106 ada 60 sayılı parsel içerisinde teknik bilirkişinin 8.6.2011 havale tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 774,718 m2’lik yer bakımından Hazinenin tapu kaydının iptaliyle, iptal edilen kısmın miras bırakan... mirasçıları ..,..,...,...,...,..,..,...,..,...,...,..,...,...,... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin kısmen tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, krokide A harfiyle gösterilen 774,718 m2 yerin miras bırakanın mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesiyle 106 ada 60 sayılı parselin A ile gösterilen kısım dışında iki parçaya ayrıldığı, mahkemece bu konuda bir hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Uyuşmazlık konusu 106 ada 60 sayılı parsel 26.9.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında hali arazi niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup kadastro tutanağı 24.1.2008 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili, dava konusu parsel içerisinde yaklaşık 2 dönüm yerin vekil edenin miras bırakanından kaldığını belirterek muris...’ın tüm mirasçıları adına iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında dava dışı bulunan mirasçıların davaya karşı olurları alınmış ve dosya arasında bulunan murisin veraset belgesine göre olur vermeyen mirasçının bulunmadığı ve böylece taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmıştır. Toplanan deliller, keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanlarıyla dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde kazanmayı sağlayan zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları muris ve mirasçılar adına gerçekleşmiş bulunduğundan davalı Hazine temsilcisinin kabulüne karar verilen ve krokide A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümüne yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
Davalı Hazine temsilcisinin diğer temyiz itirazlarına gelince: Kural olarak, bir parsel içerisinde verilen kısım taşınmazı ikiye, üçe ve daha fazla bölümlere ayırmıyor ise kabulüne karar verilecek kısmın davacı taraf adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın ise aynı ada ve parsel ile kayıt maliki üzerinde bırakılmasına karar verilir. Somut olayda, 106 ada 60 sayılı parsel, kabulüne karar verilen A kısmı göz önünde tutulduğunda parselin ikiye ayrıldığı dosya kapsamındaki teknik bilirkişi raporuyla sabittir. Ayrılan kısımlar B harfi ile gösterilmiştir. Doğru, düzgün ve sağlıklı sicil oluşturma kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur. A harfi ile belirlenen kısmın güneydoğusunda kalan üç tarafı yol, bir tarafı ise 61 ve 59 parsellere bitişik bulunan 106 ada 60 sayılı parselin büyük kısmının aynı ada aynı parsel ile kayıt maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmesi halinde, kuzeybatısında 58 sayılı parsele bitişik üçgen biçiminde bulunan ve yine B harfiyle işaretlenen kısmın ise aynı ada köyün son parsel numarasıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, bölünen parselin bir kısmının boşta (askıda) bırakılması, diğer parça konusunda da duraksama yaratacak biçimde hüküm kurulmuş olması kamu düzeni ilkesiyle, usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, 106 ada 60 sayılı parselin A ile işaretlenen yerin güneydoğusunda ve aynı yerin kuzeybatısında yer alan B ve B harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri bakımından 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 8.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.