Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3314
Karar No: 2012/1599
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3314 Esas 2012/1599 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/3314 E.  ,  2012/1599 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı


    Davacı-karşı davalı ... ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Kadıköy 4. Aile Mahkemesinden verilen 08.02.2011 gün ve 424/59 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... ... vekili, boşanma davasıyla birlikte açtığı 19.04.2006 tarihli dava dilekçesinde; 219-220 ada 2431 parsel sayılı taşınmazda 8. blok, zemin kat 1 nolu dairenin davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, evlilik birliği içerisinde 30.12.2002 tarihinde alındığını açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının ½ oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, bu mümkün görülmediği taktirde ½ payın parasal değeri tespit edilerek hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, 30.06.2006 havale tarihli boşanma ve mal rejimi davasına karşı cevap ve karşı dava dilekçesinde; “…838 ada 15 parselde kayıtlı 8 nolu dairenin 1989 yılında satın alındığını, 2004 yılında satıldığını, satıştan elde edilen parayla 833 ada 3 sayılı parselde bulunan zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün (dükkanın) alındığını, davacı ... adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, davanın açıldığı tarihte dükkanın gerçek değerinin 150.000 TL olduğunu, ancak değerinin çok altında davacı ... tarafından üçüncü kişiye satıldığını açıklayarak, 150.000 TL’nin ½’ye isabet eden 75.000 TL’nin hüküm altına alınmasına…” karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, “…833 ada 3 sayılı parselde bulunan 20/500 arsa paylı dükkanın keşif tarihi itibariyle değerinin 110.000 TL, 2431 parselde bulunan mesken niteliğindeki 1 nolu bağımsız bölümün aynı tarih itibariyle değerinin 400.000 TL olarak belirlendiğini, bu değerlerle taşınmazın tasfiyeye tabi tutulduğunu, sonuç olarak ...’ın, ...’dan 200.000 TL, ...’ın, ...’dan 58.720 TL alacağı hesabıyla neticeten 141.280 TL denkleştirme alacağının ...’dan alınarak, ...’a, hükmün kesinleşmesi halinde karar tarihinden başlamak suretiyle yasal faiziyle birlikte verilmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-davalı ... ... vekili tarafından dükkanın değerinin yüksek belirlendiğini, ev bakımından ise ½ oranında tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı-davacı ... vekili tarafından ise, meskenin ½ oranında tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmediği, dükkanla ilgili karşı davaları kabul edildiği halde, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmediği ve mesken bakımından tapu kaydının ½ oranında iptalini kabul ettikleri halde yargılama giderlerinin kendilerine yükletilmesinin doğru olmadığı görüşüyle temyiz etmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallardan kaynaklanan, edinilmiş mallara katılma alacağıyla, tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    Taraflar 26.07.1982 tarihinde evlenmişler, kadın tarafından 19.04.2006 tarihinde açılan boşanma davasının 05.06.2007 tarihinde kabulle sonuçlanması ve 25.03.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, eşler 4722 sayılı Kanunun 10/3. maddesi gereğince başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 19.04.2006 tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK. m. 202) Eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 19.04.2006 tarihinde sona ermiştir. (TMK. m. 225/2) Davacı-davalı ... vekili, dava dilekçesinde 2431 sayılı parselde bulunan 1 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün öncelikle tapu kaydının ½ oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı taktirde bedel isteğinde bulunmuş, 03.02.2011 havale tarihli dilekçesiyle de, davalı-davacı ... vekilinin de mesken bakımından tapu kaydının ½ oranında devrini kabul ettiklerini, kendilerinin de bunu istediklerini açıklamıştır.
    Davalı-davacı ... vekili de, 01.07.2009 tarihli dilekçesinde; açıkça “…şifai olarak kendilerine herzaman hazır olduklarını ilettikleri halde davanın açıldığını, istedikleri anda Tapu Sicil Müdürlüğünde ½ payın masrafları kendisine ait olmak üzere devre hazır olduklarını…” bildirmiştir.
    Davacı-davalı ... ... vekilinin 833 ada 2 nolu parselde bulunan dükkanın bedelinin ½’si olan 55.000 TL ile dükkanın kira karşılığı olarak uzman bilirkişi Yaşar Teskan tarafından düzenlenen 22.03.2010 tarihli raporda açıklanan 7.440 TL kira bedelinin ½’sine isabet eden 3.720 TL olmak üzere toplam 58.720 TL’ye ilişkin temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; 833 ada 2 nolu parselde bulunan dükkanın 30.09.2004 tarihinde davacı-davalı ... tarafından satın alındığı, daha sonra 24.03.2006 tarihinde üçüncü kişiye devrettiği dosya kapsamıyla sabittir. Taşınmaz edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiş bulunduğundan ve kişisel malıyla satın alındığı da Handan tarafından kanıtlanmadığından taşınmazın edinilmiş mal olarak kabulü gerekir. Davalı-davacı ...’un TMK.nun 231, 235 ve 236. maddeleri gereğince şahsi hak niteliğinde bulunan taşınmazın parasal değeri üzerinden yarı oranında alacak hakkının bulunduğu kuşkusuzdur. 01.02.2010 tarihinde yapılan keşifte; bu tarih itibariyle gerçek değerinin 110.000 TL olduğu belirlenmiş ve bunun üzerinden ½ alacağa hükmedilmiştir. Kira gelirleride edinilmiş mal olduğundan bununda yarı oranında hüküm altına alınması doğru bulunmaktadır. Edinilmiş mallar söz konusu olduğunda TMK.nun 235. maddesi uyarınca kural olarak, tasfiye anı sayılan karar tarihine yakın bir tarihte tespit edilecek bir değerin tasfiye esas alınması gerektiği halde keşif tarihindeki değerin esas alınması davalı-davacı aleyhine bir durum yaratılmış ise de, hükmün bu bölümü davalı-davacı ... tarafından temyiz edilmediğinden ve davacı-davalının temyizi ise aleyhe bozma yasağı kuralı gözönünde bulundurularak bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Kira ve dükkan bakımından belirlenen ½ oran toplanan deliller ve dosya kapsamıyla yerinde bulunduğundan davacı-davalı ...
    vekilinin bunlara yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile hükmün bu bölümlerinin ONANMASINA,
    Davacı-davalı ... vekiliyle davalı-davacı ... vekilinin 2431 sayılı parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Kural olarak, mal rejimi davalarında ayın istenemez. Ancak, şahsi hak niteliğinde bulunan malların karşılığı olan alacak hakkı istenebilir. Ne var ki, davacı vekili, gerek dava dilekçesinde ve gerekse 03.02.2011 tarihli dilekçesiyle 18.04.2011 tarihli temyiz dilekçesinde; davalı tarafında meskene yönelik tapu kaydının ½ oranında devrini kabul ettiklerini açıkladığı halde mahkemece de bu hususun değerlendirilmediğini açıklayarak hükmün bozulmasını istemiştir. Davalı-davacı ... vekili de, 01.07.2009 tarihli dilekçesiyle yargılama sırasındaki beyanlarında ısrarla, 2431 sayılı parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölümün ½ oranında tapu kaydının davacı-davalı ...’a devre hazır olduklarını bildirmiştir. Mahkemece bu hususların göz ardı edildiği ve değerlendirilmediği açıktır. TMK.nun 239/1. fıkrasında; “katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir. Ayni ödemede malların sürüm değerleri esas alınır…” denilmektedir. Bu fıkra da somut olguya ışık tutmaktadır. Taraflar ayın konusunda yani mülkiyetin devri hususunda bir yerde anlaştıklarını ve bunu ısrarla ileri sürdüklerine göre mahkemece bu yöndeki iddia ve savunma ile tarihleri verilen dilekçeler ve TMK.nun 239. maddesi birlikte değerlendirilerek, taraf vekillerinin açıklanan konuda tekrar bilgilerine başvurarak oluşacak duruma göre 2431 parselde bulunan bağımsız bölüm bakımından bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Kaldı ki, davacının iptal ve tescil isteği konusunda da mahkemece bir karar verilmemiştir.
    Davacı-davalı ... vekili ile davalı-davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca 2431 parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüm bakımından hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 868,95 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2.606,81 TL"nin istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı ... ..."dan alınmasına ve 868,95 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacı ..."a iadesine 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi