Esas No: 2022/5107
Karar No: 2022/6445
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5107 Esas 2022/6445 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 2015/1074-2020/356 sayılı karar, Hukuk Dairesi tarafından 2020/8118-2022/882 sayılı kararla onanmıştır. Ancak dai̇re, taraf avukatları tarafından yapılan karar düzeltme isteğini reddetmiştir. Davada, Ufotek Bilg. San. A.Ş.'nin kullandığı kredi nedeniyle kendisi ve diğer borçlu şirketler hakkında icra takibi yapıldığı, takip dayanağı bononun 7.000.000 USD bedelli olduğu ve senetteki imzanın sahte olduğunun ileri sürülerek davacı tarafından adli yardım talep edildiği belirtilmektedir. Davalı taraf ise davacının dava ehliyetinin bulunmadığını ve huzurdaki davanın iflas masasının pasifini artırmayacağından bahisle İİK’nın 191. maddesi kapsamına girmeyeceği iddiasında bulunmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne, bononun davacı yönünden sahte olduğunun tespiti ile iptaline ve kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir. Karar düzeltme isteği HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen taraf vekilleri tarafından yapılmış olduğundan reddedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri HUMK 440, HUMK 442/3 ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.09.2020 gün ve 2015/1074 - 2020/356 sayılı kararı onayan Daire'nin 07.02.2022 gün ve 2020/8118 - 2022/882 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, yetkilisi bulunduğu dava dışı Ufotek Bilg. San. A.Ş.'nin kullandığı kredi nedeniyle kendisi ve diğer borçlu şirketler hakkında icra takibi yapıldığını, takip dayanağı bononun 7.000.000 USD bedelli, borçlularının Ufotek Bilg. San. A.Ş., Datron Bilg. San. ve Tic. Ltd. Şti., Wissco AG ve kendisi, avalistlerinin de yine bu şirketler ve kendisi olduğunu, bahse konu bonodaki imzanın sahte olduğunu, bu konuda icra mahkemesine imza itirazında bulunduğunu, ancak hükme esas olmayacak nitelikteki rapora istinaden itirazının reddine karar verildiğini, icra mahkemesi kararının kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, aldığı özel bilirkişi raporunda imzanın sahte olduğunun tespit edildiğini, iflasına karar verilmiş olduğundan malvarlığı üzerinde tasarruf ehliyetinin olmadığını, bu nedenle yargılama giderlerini karşılayacak maddi gücünün olmadığını, HMK 334. madde uyarınca adli yardımdan yararlanmasına karar verilmesini, aksi durumda sadece gider avansını karşılayabileceğini, bu durumda da nispi harç açısından adli yardımdan yararlanmasına karar verilmesini, işbu davadaki talebinin iflas masasındaki malvarlığını azaltmaya yönelik olmayıp, aksine alacaklıların lehine bir sonuç sağlamaya yönelik olması nedeniyle aktif dava ehliyetinin bulunduğunu, bunun İİK’nın 191. maddesine de aykırı olmadığını, senetteki imzanın sahte olduğunu ileri sürmenin şahsına bağlı, engellenemez bir hak olduğunu ileri sürerek, adli yardımdan yararlandırılmasını ve davaya konu senedin altına sahte olduğunun yazılarak iptal edilmesini, ayrıca davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iflas halinde olması nedeniyle dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının işbu davanın iflas masasının pasifini artırmayacağından bahisle İİK’nın 191. maddesi kapsamına girmeyeceği iddiasının hukuki dayanağının bulunmadığını, huzurdaki davanın ne bir ihalenin feshi davası ne de tapu iptali davası olmadığını, dava sonucunda doğacak tazminat ve vekalet ücreti gibi alacakların iflas masasının pasifini artıracağını, ayrıca davalı bankanın alacağının iflas idaresi tarafından da kabul edilerek kesinleştiğini, bononun davalı banka yetkilileri huzurunda bizzat davacı tarafça imzalandığını, davanın iflas masasının tasfiye işlemlerini sürüncemede bırakabilmek için kötüniyetle ikame edildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne, bononun davacı yönünden sahte olduğunun tespiti ile iptaline ve kötüniyet tazminatının reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekili ve davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili ve davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 168,30 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacı ve davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 29/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.