2. Hukuk Dairesi 2013/22836 E. , 2014/5999 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Hassa Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :27.03.2013
NUMARASI :Esas no:2012/156 Karar no:2013/125
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kocanın kusur belirlemesine yönelik temyiz itirazı yersizdir.
2-Davacı koca 03.02.2012 tarihinde açtığı boşanma davasında dava dilekçesiyle manevi tazminat (TMK md. 174/2) isteğinde bulunmamış, bu isteğini ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra 11.09.2012 havale tarihli dilekçesiyle ileri sürmüş, davalı kadın da cevap dilekçesinde maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmamışken bu isteklerini tahkikat aşamasında verdiği 10.07.2012 tarihli dilekçesi ile belirtmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesi "taraflar cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir veya değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir. Belirlilen Kanun maddesinden açıkça anlaşılabileceği gibi, davacının manevi tazminat, davalının da maddi tazminat ve yoksulluk nafakası konusunda usulünce yapılmış bir talebi bulunmamaktadır. O halde; davacının manevi tazminat isteği, davalının da yoksulluk nafakası, maddi tazminat istekleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığı kararı" verilecek yerde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı koca sonradan verdiği 11.09.2012 havale tarihli dilekçesi ile düğün ve diğer masraflardan dolayı 15.000 maddi tazminat talebinde bulunmuştur. İstek Türk Medeni Kanunun 174/1. maddesi gereğince boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat niteliğinde değildir. Koca tarafından bu istek yönünden dava dilekçesinde bir talep olmadığı gibi sonradan harcı verilerek açılmış bir dava bulunmadığı halde, bu istek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği yerde kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı kocanın boşanma davası kabul edildiği halde, davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücreti takdir ve tayin edilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden davalı yararına vekalet ücretine hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
5-Boşanma davası kabul edildiği halde davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan tahsili yerine, davacı üzerinde bırakılması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2014 (Pzt.)