15. Hukuk Dairesi 2019/3388 E. , 2020/2251 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalar, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, arsa sahibi tarafından açılan asıl dava, eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili, yüklenici tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/440 Esasına kayıtlı olarak açılıp birleştirilen dava, yüklenici tarafından iş sahibi namına yatırılan teminat bedelinin iadesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, her iki davanın da kısmen kabulü ve kısmen reddine, takas ve mahsup neticesinde asıl davacının birleşen davanın davacısından 16.549,21 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktarın asıl dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birleşen davanın davacısından alınarak asıl davacıya ödenmesine, fazlaya dair taleplerinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK"nın 297. maddesine göre hükümde maddede yazılanlar dışında tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri bulunmalıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Birden fazla dava birleştirilerek görülmüş olsa da birbirinden bağımsız olup her
dava yönünden hüküm sonucu ayrı ayrı gösterilmelidir. Sözleşmenin tarafları aynı sözleşmeden doğan alacaklarını açılan davada mahsup itirazı olarak ileri sürebilecekleri gibi ayrı dava yoluyla da isteyebilirler. Mahsup itirazında bulunma hakkı olan taraf, aleyhine açılan davadaki savunmasında mahsup itirazına konu hususları açıklamış olsa da bu alacaklara ilişkin ayrı dava açmış ve ilk davada açıkça mahsup istememiş ise, aleyhine açılan davada mahsubu istemediği ve kendi açtığı davada alacağının ayrıca hükme bağlanmasını istediği şeklinde yorum yapılarak sonuca gidilmelidir.
Belirtilen ilke ve kurallar ışığında somut olaya gelindiğinde; yüklenici, arsa sahibinin açtığı asıl davada mahsup itirazında bulunmaksızın sözleşme uyarınca arsa sahibinin yükümlülüğünde olup onun namına Belediye’ye kendisinin ödediği kaldırım ve tretuvar teminat bedelini açtığı ayrı bir davada talep ettiğinden, yüklenici ve arsa sahibi alacaklarının birbirinden mahsup edilmeksizin açtıkları ayrı davalarda hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yüklenici alacağının asıl davadaki arsa sahibi alacağından mahsup edilerek hüküm tesisi doğru olmadığından hükmün taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.