16. Hukuk Dairesi 2015/12300 E. , 2015/12405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 161 ada 20 parsel sayılı 3.799,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle fındık bahçesi vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir kısmının kendisine ait olduğu iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 161 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 476,60 metrekarelik kısmının ifrazıyla aynı ada son parsel numarası verilerek davacı ... adına, kalan 3.322,83 metrekarelik kısmının davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 161 ada 54 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu belirterek, davalı adına kayıtlı 161 ada 20 parsel sayılı taşınmaz ile kendi taşınmazı arasındaki sınırın kadastro sırasında yanlış tespit edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. O halde, taraflar arasındaki ihtilaf, ortak sınırın tespitine yöneliktir. Mahkemece, 17.04.2014 tarihli ön inceleme tutanağında 22.04.2014 tarihinde keşif yapılmasına ve tarafların varsa tanıklarını hazır etmek üzere dinlenmesine veya isim ve adreslerini bildirdiklerinde davetiye çıkarılmasına karar verilmesine rağmen taraflara tanık adreslerini bildirip davetiye çıkarılmak üzere makul süre verilmediği gibi duruşmada hazır bulunmayan davalıya da keşif gün ve saati ile tahkikat aşamasına geçildiği davetiye ile bildirilmemiştir. Yine mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ayrı ayrı sınır belirtmiş olmalarına rağmen fen bilirkişi raporunda bu sınırlar ayrı ayrı ve açıkça işaretlenmemiştir. Bu haliyle fen bilirkişi raporunun keşfi incelemeye imkan sağlar nitelikte ve denetime elverişli olduğundan söz edilemez. Diğer taraftan mahallinde dinlenecek yerel bilirkişilerin dava konusu hakkında bilgisi olan, taraflarla husumeti bulunmayan, tarafsız, olabildiğince yaşlı kişiler olması gerekir. Somut olayda mahkemece, mahallinde dinlenen yerel bilirkişiler tarafların oğlu, yeğeni veya akrabası olup, tarafsız yerel bilirkişi dinlenmemiş, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiştir. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, dava konusu hakkında bilgisi olan, yaşlı, yansız yerel bilirkişi ve tarafların gösterecekleri tanıklar ile önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da hazır edilmek
suretiyle taşınmaz başında bir fen ve ziraatçi bilirkişi marifetiyle yeniden keşif yapılmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taraflar arasındaki ortak sınırın neresi olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan fındık ocaklarının kim tarafından dikildiği hususlarında maddi olaylara dayalı somut bilgiler alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde bu çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, özellikle yerel bilirkişi ve tanıkların ortak sınırlara ilişkin olarak beyanlarında bahsettiği fındık ocağı, ağaç, patika yol ve sınır yerleri teknik bilirkişiye ayrı ayrı ve açıkça işaretlettirilmeli, teknik bilirkişiden keşfi denetlemeye olanak veren, yerel bilirkişi ve tanıkların belirttiği sınır yerlerini ayrı ayrı gösterir ayrıntılı rapor alınmalı, ziraatçi bilirkişiden taşınmaz üzerindeki fındık ocaklarının yaşı, cinsi ile davacıya ait 161 ada 54 parsel sayılı taşınmazdaki fındık ocaklarının yaşı ve cinsi ile bütünlük oluşturup oluşturmadığı hususunda rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.