17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19157 Karar No: 2016/20 Karar Tarihi: 11.1.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19157 Esas 2016/20 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/19157 E. , 2016/20 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı ..."ın evli olduklarını, ... Aile Mahkemesinin 2011/951 Esas sayılı dosyası ile boşanma davalarının devam etmekte olduğunu, ferdileştirme işlemi sırasında 559 ada 2 parsel üzerindeki 12 nolu bağımsız bölümün davalının çok yakın arkadaşı ... adına tescil ettirildiğini, boşanma davasının henüz sonuçlanmadığını, mal rejiminden kaynaklanan alacakların ifasının mümkün olmayacağından tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup , davacı ile davalılardan ..."ın evli oldukları, dava konusu taşınmazın aile birliğinin devamı sırasında edinildiğinin bildirildiği, davacı ile davalının boşanma davasının derdest olup mal rejiminden kaynaklanan alacakların ifasının talep edildiği, TMK 256 ve devamı maddeleri uyarınca mal rejiminin tasfiyesi hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın incelenip değerlendirilmesinin gerektiği, davanın ... Aile Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkemenin görevli olması HMK 114/1-c maddesi gereği dava şartı olup HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile Görevli mahkemenin ... Nöbetçi Aile Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, ancak mal rejiminden kaynaklanan alacakların ifasının talep edildiği, bu nedenle davanın mal rejiminin tasfiyesi hükümleri çerçevesinde aile mahkemesince incelenip karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı vekili, taraflar arasındaki boşanma davası devam ederken, davalı kocanın evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazı boşanma sonucunda meydana gelecek mal rejimi tasfiyesinden ve boşanmanın ferisi olan alacaklardan kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek dava açmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın yasal dayanağının 6098 sayılı Borçlar Kanununun 19.maddesi olduğu anlaşılmaktadır. Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan eldeki davada davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem, davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, davacının katılma alacağının tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yeri, 6100 sayılı HMK.nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olup Aile Mahkemesinin görev kapsamı dışında kalmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.