Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3164
Karar No: 2013/4441

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/3164 Esas 2013/4441 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, imar uygulamasının iptali sebebiyle kök parselin ihyası ile hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğiyle açılmıştır. Seyhan Belediyesi hakkında hüküm kurulmamıştır ancak diğer belediyeler ile dahili davalı yönünden eski hale ihya isteği kabul edilmiştir. Hazine vekili, sicil kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesi istemiyle dava açmıştır. Ancak, tapu sicilinin aleniliği prensibine göre kaydın illetten mücerret olmaması gerektiği belirtilmiştir. Davaya konu olan taşınmazın tescil harici alandan ihdasen Hazine adına tescil edilmesi ve başka bir belediye tarafından yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesi nedeniyle eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkemece davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer verilen kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi, 3194 sayılı İmar Yasası'nın ilgili maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/3164 E.  ,  2013/4441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/03/2011
    NUMARASI : 2008/247-2011/160

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 22.03.2011 gün ve 2008/247 Esas 2011/160 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 05.06.2012 günlü ve 2012/2191 Esas, 2012/6578 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde Davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, Seyhan Belediyesi hakkında hüküm kurulmasına yerolmadığına, diğer davalılar ile dahili davalı yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne dair verilen kararın davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı Çukurova  Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; “Davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin 26.12.2011 tarihli dilekçe ile temyiz isteğinden vazgeçtiği gerekçesi ile anılan davalı vekilinin 15.12.2011 tarihli temyiz dilekçesinin reddine, diğer temyiz itirazları yönünden ise kararda bir isabetsizlik bulunmadığından  hükmün onanmasına” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilince  karar düzeltme isteğinde bulunulmuş, davacı vekilinin 22.10.2012 tarihli dilekçesi ile tashihi karar isteğinden vazgeçmesi üzerine de mahkemece verilen 23.10.2012 tarihli ek karar ile davacı vekilinin tashihi karar talebinin reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme isteklerini inceleme yetkisi münhasıran onama veya bozma kararını veren ilgili Daireye ait olduğundan yerel mahkemenin 23.10.2012 günlü, 2008/247 Esas, 2011/160 sayılı ek kararının ortadan kaldırılmasına karar verilerek işin esasına geçildi.
    Daire kararının düzeltilmesini isteyen davacı Hazine vekilinin 22.10.2012 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme isteğinden vazgeçtiği anlaşıldığına göre davacı vekilinin 09.10.2012 havale tarihli karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE.
      Diğer karar düzeltme isteklerine gelince;
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın  tescil harici alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından  aynı alanda yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiği,  dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan  Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
    Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın sicil kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, imar öncesi duruma dönülmesi ve ihdasen oluşan parselin yeniden Hazine adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat istekli eldeki davayı açmıştır.
    Mahkemece, Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yerolmadığına, diğer belediyeler hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanıksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesi ile eski hale ihya isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ile geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; imar şüyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve Türk Medeni Kanunu"nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın  iptali ile  kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
    Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Yasası düzenlemeleri kamu düzenine ilişkin bulunduğundan kazanılmış hak olgusundan bahsedilemeyeceği de tartışmasızdır.
    Somut olaya gelince, Seyhan Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporu, encümen kararları, idare mahkemesinin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar düzenlemesinin iptaline ilişkin kesinleşmiş ilamları ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır.
    O halde, anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.
    Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması da isabetsizdir.
    Anılan bu hususlar davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı Çukurova  Belediye Başkanlığı  vekilinin karar düzeltme isteği sonucu yeniden yapılan inceleme ile anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK"nin 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 05.06.2012 tarihli,  2012/2191 Esas, 2012/6578 Karar  sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 22.03.2011 tarihli, 2008/247 Esas, 2011/160 sayılı kararının  açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi