1. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16962 Karar No: 2013/4434 Karar Tarihi: 28.03.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/16962 Esas 2013/4434 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı vasisine ait olan çaplı taşınmazın elatmanın önlenmesi ve tahliyesi davasında, mahkeme davanın kabulüne karar verdi. Ancak, dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının taşınmazların sahibi olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı anlaşıldı. Davacı, taşınmazları vadeli olarak davalıya sattığını ve ödeme yapmadığını belirtti. Ancak Türk Medeni Kanunu, Borçlar Yasası ve Tapu Kanunu'na göre harici satışlar hukuken geçersizdir. İçtihadı birleştirme kararı uyarınca, ödenmiş olan bedelin satın alana ödeninceye kadar hapis hakkı tanınması zorunludur. Bu nedenle, taraflar arasında düzenlenen belgeler temin edilerek, yapılan ödemenin belirlenmesi gerekiyor. Yanılgılı değerlendirmeden dolayı karar bozuldu. Kanun maddeleri; Türk Medeni Kanunu, Borçlar Yasası, Tapu Kanunu, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi ve 1086 sayılı HUMK'nın 428.maddesi.
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve tahliye davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vasisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tahliye isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kat mülkiyeti kurulu 19 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 2 nolu meskenlerin davacı şirket adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, çekişme konusu anılan meskenlerin vadeli olarak davalıya satıldığını ve bu konuda protokol imzalanarak taşınmazların teslim edildiğini, ancak davalının bir miktar ödeme yaptıktan sonra belirlenen vadelerde ödeme yapmayarak edimlerini yerine getirmediğini, noter kanalı ile gönderilen 03.11.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmenin ve protokollerin feshedildiği bildirilerek taşınmazların teslim edilmesinin istendiğini, ancak sonuç alamadıklarını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 706., Borçlar Yasasının 213. maddesi ile (yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun yasanın 237. maddesi) Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca tapulu taşınmazların haricen satışı geçersizdir. Bu nedenle, harici satışlara mülkiyetin devri anlamında hukuksal bir değer verilemez. Ancak, 10.7.1940 tarih ve 2/77 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca " ... her iki tarafın verdiğini istirdada hakkı mevcut ve satan aldığı parayı ve müşteri de gayrimenkulü iade vecibeleriyle mükelleftir. Bir taraf, vecibesini ifa etmedikçe diğer tarafı ifayı vecibeye davet edemez. Bu nedenle, para (harici satış bedeli) iade olununcaya kadar gayrimenkulden yararlanma hakkı vardır ". O halde, anılan ilkeler doğrultusunda, harici satın almadan dolayı ödenmiş olunan bedelin satın alana ödeninceye kadar hapis hakkı tanınması zorunluluğu vardır. Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazların satışına ilişkin taraflar arasında düzenlenen pazarlık zaptı, protokol ve varsa yapılan ödemelere ilişkin belgeler temin edilerek, davalı tarafça yapılan bir ödemenin bulunup bulunmadığının duraksamayacak yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, ödemenin mevcut olduğunun saptanması halinde ise davalı yararına hapis hakkı tanımak suretiyle davanın kabul edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vasisinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.