Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4145 Esas 2012/1560 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4145
Karar No: 2012/1560
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4145 Esas 2012/1560 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/4145 E.  ,  2012/1560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili

    ... ile Hazine ve Bakacak Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapusuz taşınmaz tescili davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.05.2011 gün ve 748/276 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının araştırılmasını, ayrıca, davacının davasının reddi ile bu yerin Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, teknik bilirkişinin 9.6.2010 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 2894,17 m2"nin davacı adına tapuya tesciline; B harfiyle gösterilen 781,09 m2 taşınmaz bölümüne ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısına göre uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümü 1962 yılında yapılan tapulama çalışmalarında "boşluk" olarak tespit dışı bırakılmıştır. Böyle bir yerin zilyetlikle edinilebilmesi için TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinde belirtilen diğer koşulların yanı sıra taşınmazın nitelik itibariyle de kazanıma elverişli yerlerden olması gerekir. Mahallinde yapılan keşfe bağlı düzenlenen jeoloji mühendisi bilirkişi Uğur Bulun’un 21.6.2010 havale tarihli raporunda; dava konusu taşınmazın sınırında yeralan dere yatağının halen faal ve güncel olduğu, derenin bölgede yağışlara bağlı olarak su seviyesinin yükselmesi sonucu erozyona ve davaya konu taşınmazı etkileyerek toprak kaybına neden olduğu, tarım arazisi olarak kullanımının doğru bulunmadığı bildirilmiştir. Jeolog bilirkişi raporuyla saptanan taşınmazın vasfı karşısında, uyuşmazlık konusu taşınmazın nitelik olarak zilyetlikle kazanıma uygun olmadığı sabit bulunduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.