3. Hukuk Dairesi 2013/7007 E. , 2013/7899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının aleyhine icra takibi başlatıldığını, takipte belirten hattın davacı tarafından kullanılmadığını, davacının kimlik bilgileri kullanılarak abonelik başvurusu yapıldığını, hattın açıldığını, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, soruşturma dosyasında imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiğini, belirterek borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tüketici sorunları hakem heyetinin görevli olduğunu, takip durduğundan davacının hukuki yararının bulunmadığnı, hattın satışının bayilerce yapıldığını, tazminat talebinin yerinde olmadığnıı belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya bakmaya tüketici sorunları hakem heyetinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda davacı, kimlik bilgilerinin kullanılarak kendi adına hat açıldığını, eylemi gerçekleştirenlerin ceza mahkemesinde yargılandığını, abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, haksız eyleme (sahtecilik suçu) maruz kaldığını, hat nedeni ile borcunun bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmekte olup; bu bağlamda davacının 4077 sayılı yasanın 3-e maddesinde tanımlı “tüketici” olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemenin genel hükümlere göre davaya bakmakla görevli olduğu halde davacının 4077 sayılı yasa kapsamında “tüketici” olduğu kabul edilerek davaya tüketici sıfatı ile bakılması doğru olmadığı gibi, davaya konu olan icra dosyası ile ceza mahkemesi dosyası da diğer deliller ile birlikte incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuç doğrultusunda esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme uyuşmazlığın çözümünün tüketici sorunları hakem heyetinin görevinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.