3. Hukuk Dairesi 2013/5328 E. , 2013/7897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/07/2010"da akım trafolarının arızalı ve sayacın %90 eksik değer kaydettiği gerekçesiyle föy düzenlendiğini, 08/07/2010"da yeni akım trafosu alınarak mühür için davalıya başvurulduğunu, ek tahakkuk faturasının 61.096,80 TL olduğunu, hangi kriterlere göre hesaplandığının belli olmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; akım trafolarının 02/04/2010"da takıldığını, 07/07/2010"da ise sayacın %90 eksik değer kaydettiğinin görüldüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep temişitr.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılama sırasında 06/06/2012 tarihli elektrik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda; ".... bu tüketim miktarları bize akım trafolarının yaklaşık 03/06/2010 tarihindeki okumadan hemen sonra yanmış bulunduğunu göstermektedir. Dolayısıyla sayacın 03/06/2010 tarihinden itibaren tüketimi 2/3 oranında eksik ölçtüğü düşünülerek ek tahakkuk bedeli hesaplanacaktır.... panosunda bulunan R ve S fazına ait akım trafoları yandığı için tutulan tutanak gereği davacıya çıkarılabilecek ek tahakkuk bedelinin 1.911,93 TL olacağı..." görüşünde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Anılan bilirkişi raporuna davalı vekili tarafından; "... davacıya ait trafonun R ve S fazlarınnı 03/06/2010 tarihinde yandığını gösteren bir delil bulunmaması nedeni ile bilirkişi tarafından yapılan hesaplama eksik ve hatalıdır..." gerekçesi ile itiraz edildiği; Mahkemece 08/11/2012 tarihli duruşmada ek rapor aldırılmasına ilişkin bu talebin reddedildiği görülmektedir.
HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde “bilirkişilik” müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Mahkemece benimsenerek hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; tüketimin azaldığı tarihlerin bilimsel verilerden uzak ve varsayıma dayalı olarak belirlendiği, raporun denetime açık olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece; önceki bilirkişi dışında oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile tüketimin azaldığı dönemi bilimsel verilere dayalı olarak belirleyecek ve davalı yanın itirazlarını da karşılayacak nitelikte rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken; itiraza uğrayan bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.