Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5140
Karar No: 2012/1538

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5140 Esas 2012/1538 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5140 E.  ,  2012/1538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 30.03.2011 gün ve 180/278 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde; 101 ada 108, 111, 114 ve 115 sayılı parsellerin esasen davacıların babası ...Kurt’un zilyet ve tasarrufunda iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını, diğer kardeşlerinin taşınmazlardaki miras paylarını vekil edenlerine verdiğini, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu parsellerin Hazine adına tespit ve tescil edildiklerini açıklayarak anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, 3.6.2006 tarihli cevap dilekçesinde; yapılan tespitlerin doğru olduğunu, taşınmazların yaklaşık 20-25 yıldan beri ekilip biçilmediğini, bu nedenle zilyetlik koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüyle 101 ada 108, 111, 114 ve 115 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle, davacılar ...oğlu Kadir ve ... adına eşit paylar oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, paylaşım, eklemeli zilyetlik ve vergi kaydı gibi hukuksal sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Dava konusu parseller 1998 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 1937 tarih 353 ve 354 tahrir nolu vergi kayıtlarına dayalı olarak Hazine adına tespit ve tescil edildikleri, kadastro tutanağının edinme sebebinde, her ne kadar vergi kayıtlarının malikhanesinde şahıs ismi (Devlet malı) gösterilmiş ise de, taşınmazların esasen Hazineye ait olduğunu, ismi geçenlerin ise işgalci durumunda olduklarını gerekçe göstermek suretiyle Hazine adına tespitlerinin yapıldığı belirlenmiştir. Dosya arasında bulunan 1937 tarih 353 ve 354 tahrir nolu vergi kayıtlarının hududunda emvali milliye, malikhanesi kısmında ise; sırasıyla ... (Devlet malı), Kamil Kurt (Devlet malı) ibaresi yer almakta olup, gerek kadastro çalışmaları sırasında ve gerekse yapılan keşifte vergi kayıtlarının anılan parsellere uyduğu belirlendiğine göre Devlet malı ve kenarında emvali milliye taşınmazları bulunması nedeniyle dava konusu parsellerin nitelik itibariyle kazanmayı elverişli olup olmadığı konusunda duraksama söz konusudur. Bu nedenle bu husus üzerinde durulması gerekir. Yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede; davalı Hazinenin delillerini sunması için kendilerine herhangi bir süre ve imkan tanınmadığı belirlenmiştir. Keşif gününün belirlendiği 5.12.2008 tarihli ara kararında taraf tanıklarının ne şekilde dinleneceği konusunda da herhangi bir bilgi yer almamaktadır. 12.5.2010 tarihli ara kararıyla da eski ara kararı doğrultusunda keşfin yapılmasına denilmiş, yerel bilirkişilerin jandarma aracılığıyla keşif yerinde hazır bulundurulması istenilmiştir. Davacı vekili, 19.9.2006 tarihli delil listesiyle, 5 tane tanık ismi bildirdiği ve tanıklardan vazgeçme olmadığı halde, mahkemece, sadece keşif yerinde hazır bulunan bir tanığı dinlemiş, diğer tanıkların dinlenmemesi konusunda herhangi bir gerekçe göstermemiştir. Genel Mahkemelerde görülen davalar kendiliğinden hazırlama prensibine tabi olup, taraflarca gösterilen tanıklar ve delillerle bağlı kalınmak üzere gerekli işlemler yapılır. Tespit bilirkişisi İsmail Hakkı Cibelik taraflarca sunulan tanık listesinde ismi yer almadığı halde mahkemece, kendiliğinden bu kişiyi tespit bilirkişisi olarak dinlemesi, az önce açıklanan ilkeye aykırıdır.
    Zilyetlik, maddi olaylardan olup 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesi gereğince yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Taşınmazın niteliği göz önünde tutularak dinlenmeyen davacı tanıklarının dinlenmesi ve davalı Hazinenin tanıklarını bildirmesi için kendilerine süre ve imkan tanınması gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle Hazinenin tanık ve delillerini bildirmeleri için kendisine süre ve imkan tanınması, tarafların gösterecekleri ve gösterdikleri tüm tanıkların yerel bilirkişilerle birlikte HUMK.nun 258 ve 259 (HMK.m.243, 244, 259 ve 290/2) maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmazlara ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenilmeleri, dava konusu parsellere komşu 101 ada 109, 110, 116, 171, 106, 117 ve 183 sayılı parsellere ait kadastro tutanak ve ekleriyle, kadastro sırasında komşu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, teknik yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla komşu kayıt ve belgelerin zemine uygulanması, bu kayıt ve belgelerin dava konusu parseller yönünü ne gösterdikleri, vergi kayıtlarının gerçek malikinin Hazine mi, yoksa kayıtlarda ismi geçen şahıslar mı olduğu üzerinde durulması, (Devlet malı) tabiri ile bitişikte vergi kayıtlarında sınır olarak gösterilen (emvali milliye) tabirleriyle neyin kastedildiğinin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, taşınmazın hangi yolla davacılara kaldığı, kazanma süresi ve zilyetlik konularında yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulması, vergi kayıtlarının malikhanesinde yazılı Devlet malı tabiriyle neyin amaçlandığı konusunda, gerekirse uzman bilirkişinin görüşüne başvurulması, dava konusu parsellerin nitelik itibariyle zilyetlikle kazanmaya elverişli olup olmadığı hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde araştırılarak saptanması, teknik bilirkişiden gerekçeli denetime açık rapor istenmesi, komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri hususunun krokisinde işaret ettirilmesinin sağlanması gerekir. Öte yandan dava konusu parsellerin davacıların babası Bilal’dan kaldığı, dava dışı kalan mirasçıların dosya arasında bulunan senetle miras paylarını davacılara devrettikleri, böylece taşınmazların davacılara kaldığı gözetilerek, muris Bilal’ın ölüm tarihinin 1986 olduğu gözetilerek muris ...ile davacılar ve dava dışı Elife Kurt (Sarı) ve Selahattin Kurt bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince miktar araştırmasının yapılması, muris ve davacılar ile dava dışı mirasçıların belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarının o yer Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanaklarıyla tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, tescil dosyalarının ise, ait oldukları mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden göz önünde bulundurulması, ondan sonra toplanacak tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
    Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 6.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi