Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13852
Karar No: 2019/2225
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/13852 Esas 2019/2225 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/13852 E.  ,  2019/2225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili,tarafların evlilik birliği içerisinde edindikleri ve edinilmiş mal olan araç, bankada bulunan mevduat hesapları ile davalı eşin emekli olması sebebiyle alınan emekli ikramiyesi ile emekli maaş sistemi ve konut ön biriktirim fonundaki miktarlar üzerinde katkısı bulunduğunu da açıklamak suretiyle, mal rejiminin tasfiye edilerek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak şimdilik 30.000 TL değer artış payı ile katılma alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davacı eşin evlilik süresince çalışmadığını, katkısı bulunmadığını, dava konusu edilen aracın emekli ikramiyesi ile alındığından vekil edenin kişisel malı olduğunu açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne 22.555,82 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi ve hükmün; taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2015/3029 E., 2015/8128 K. sayılı ilamı ile davanın, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi sırasında edinilen araç ve emeklilik sebebiyle alınan ikramiye ve diğer haklardan kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkin olup, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalının 17.11.2008 tarihinde emekli olduğu ve OYAK tarafından davalıya 44.672,07 TL emekli ikramiyesi ödendiği, davalının Kurumun emekli maaş sistemi ile konut ön biriktirim üyesi olduğunun bildirildiği, OYAK’tan konut ön biriktirim rezervindeki davalı eş adına bulunan hesabın muaccel olmadığı, diğer anlatımla tasfiye tarihinde yasal olarak ödenebilir durumda bulunmadığı anlaşıldığından tasfiye hesabında nazara alınmamış olmasının doğru olduğu,davalının emekli maaş sisteminde bulunan rezervindeki para yönünden de sistemdeki rezervin toptan ödeme yapmaya uygun bulunmadığı, Kuruma üye bulunan davalıya 3 ayda bir maaş şeklinde ödeme yapıldığı, salt bu maaş sebebiyle davacı eş lehine katılma alacağı hakkı doğmayacağı, alınan maaşın bankada herhangi bir hesapta biriktirildiği ya da mal edinildiği de ileri sürülüp ispatlanmadığından bu istek yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken tasfiye hesabında nazara alınmış olması doğru olmadığından, davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının yerinde olduğu, Mahkemece, davalının emekli ikramiyesi yönünden emekli olduğu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadarki döneme ilişkin olarak PMF tablosu ve TMK"nin 228/2. maddesi göz önünde bulundurularak kişisel mal ve edinilmiş mal olan bölümleri belirlenerek, edinilmiş mal olan bölümünün tasfiye edilerek davacının katılma alacağı hesaplanarak hükmedildiği fakat davalı tarafından dava konusu aracın emekli ikramiyesi ile alındığı yönündeki iddiasının araştırılmadığı, bu husus araştırıldıktan sonra aracın emeklilik ikramiyesiyle alındığı anlaşılırsa TMK"nin 228/2. maddesindeki hesaplama yönteminden yararlanılarak kişisel mal ve edinilmiş mal ayırımı yapılması gerektiği, davacının dava dilekçesinde; davalının değişik bankalarda mevduatları bulunduğu, bu mevduatların belirlenerek tasfiye edilmesini istediğinin anlaşıldığı, buna rağmen Mahkemece bu konuda yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulduğu, dosya arasında bulunan Merkezi Kayıt Kuruluşundan gelen cevabi müzekkerede davalının İş Bankasında hangi tarihte açtığı belli olmayan hesaptaki kayıtlara göre, 28.09.2008 tarihinde 175.000 TL miktarında fon aldığı, 02.11.2009 tarihinde 184.000 TL olarak sattığının, yine devamında değişik tarihlerde ve miktarlarda bu tip alış ve satışlar yapıldığının anlaşıldığı,bu nedenle Merkezi Kayıt Kuruluşundan davacının boşanma dava tarihinde ve yakın zamanda mevduat yatırım fonu bulunup bulunmadığı yine yukarıda açıklanan banka hesabında bulunan paranın kaynağının, ilk açıldığı tarihin araştırılıp belirlenmesi, buna göre mal rejiminin sona erdiği anda mevcut varlık olup olmadığı, kötüniyetle elden çıkarılmış olup olmadığının değerlendirilmesi, edinilmiş mal olduğunun tespit edilmesi durumunda tasfiye edilmesi, mevcut olmadığı veya kötüniyetli elden çıkarıldığı ispatlanmıyorsa tasfiyede nazara alınmaması, HMK"nin 31. maddesi hükmü gözetilerek bankadaki mevduat ve yatırım fonları konusunda davalı eşten açıklama yapmasının istenilmesi, tüm bu açıklamalar çerçevesinde gerekli araştırma ve inceleme yapılarak deliller eksiksiz toplandıktan sonra dosyanın yeniden konusunda uzman bir bankacı ile bir hukukçu bilirkişiye verilmesi ve yeniden rapor alınması, ondan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olmasının doğru görülmediği açıklanarak hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne 24.097,86 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, boşanma dava tarihi sonrası açılan hesaplar veya hesaba yatan miktarlar tasfiyede dikkate alınamayacağına, boşanma dava tarihi itibariyle, İş Bankasında bulunan hesap bakımından, 13.11.2009 tarihinde 20.005,13 TL para çekme işleminin yapıldığı anlaşıldığına, bu hesap bakımından 10.002,57 TL katılma alacağına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    4721 Sayılı TMK"nin "edinilmiş mallar" başlıklı 219. maddesinin 2. fıkrasında, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemelerin edinilmiş mal grubundan sayıldığı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 228/2. maddesinde ise, eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarın kişisel mal olarak hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Mal rejiminin devamı sırasında, emeklilik ikramiyesinin toptan ödenmesi durumunda; öncelikle ödeme tarihi itibarıyla TRHA (Türkiye Hayat Annüite Tablosu) 2010 yaşam tablosundan yararlanılarak, emekli olan eşin ortalama bakiye yaşam süresi bulunarak, ödeme günlük irat şeklinde yapılsaydı her bir güne karşılık gelen miktar saptanır. Bundan sonra, irat şeklindeki günlük ödeme miktarı, mal rejiminin sona erdiği 13.11.2009 tarihinden sonraki kalan günler ile çarpılarak, bulunacak bu miktarın peşin sermayeye çevrilmiş değeri hesaplanır.
    Mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden ödemenin açıklanan yöntemle hesaplanan peşin sermayeye çevrilmiş değeri, emekli olan eşin kişisel malı sayılır. Ödenen toplam emeklilik ikramiyesinden, kişisel mal sayılan bu miktar (mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden günlük irat şeklindeki toplam ödemelerin peşin sermayeye çevrilmiş değeri) çıkarıldıktan sonra, kalan miktar edinilmiş mal (artık değer) kabul edilerek tasfiye sırasında göz önünde bulundurulur.
    Emeklilik ikramiyesinin tasfiyeye konu edilmesi için mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK mad. 235/1) ya da bu para kullanılarak başka bir mal varlığına sahip olunmalıdır. Söz konusu gelir, kullanılarak satın alınan mal varlıkların tasfiyesinde de aynı kurallar geçerli olacaktır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, yukarıda açıklanan hesaplama yöntemi mal rejiminin ölüm dışındaki nedenlerle sona ermesi hallerinde uygulanır.
    Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, emekliliğe ve ödemeye ilişkin belgeler bulunduğu yerlerden getirtilerek hüküm kurulurken göz önünde bulundurulmalıdır. Belirtilen ilke ve esaslara göre değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için ihtiyaç duyulması halinde konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; eşler, 28.07.1988 tarihinde evlenmiş, 13.11.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden, evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK"nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu emeklilik ikramiyesi, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 17.11.2008 tarihinde davalı eş adına ödenmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179).
    Mahkemece, 15.07.2016 havale tarihli hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davalının 17.11.2008 tarihinde emekli olduğu, 44.672,07 TL emekli ikramiyesi aldığı, emekli ikramiyesi için davacının katılma alacağı hakkını PMF tablosundan faydalanmak suretiyle ortalama ömür süresini bulduğu,emekli ikramiyesinden bu tabloya göre, her aya tekabül eden miktar bulunarak, buna göre evlilik birliği içinde boşanma dava tarihine kadar hesaplanan miktarın 1.269,00 TL ve bunun yarısının katılma alacağı olduğu, fakat davalının emekli ikramiyesini banka hesaplarında değerlendirdiği anlaşıldığından, mükerrer hesaplama yapılmaması için ayrıca emekli ikramiyesi yönünden katılma alacağı hesabı yapılmayacağı, davaya konu aracın bedelinin ise emekli ikramiyesinin kişisel mal olarak hesap edilen kısmı ile karşılandığı, araç üzerinde katılma alacağı bulunmadığı, davalının İş Bankasındaki hesabından 13.11.2009 tarihinde 20.005,13 TL çekildiği, bu miktarın edinilmiş mal olduğu, bu hesap yönünden davacının 10.002,57 TL katılma alacağı bulunduğu, ... Bankasındaki 5002 nolu hesabı yönünden; davalının 18.02.2009 tarihinde bu hesaba 33.000 TL yatırdığı, bu miktarın kaynağının emekli ikramiyesi olduğu, 23.03.2009 tarihinde bu hesaptan 21.313,55 TL para çekme işleminin olduğu, davaya konu araç da 31.03.2009 tarihinde alındığından çekilen bu paranın davaya konu aracın alımında kullanıldığı, 26.09.2009 tarihinde bu hesaba 16.615,00 TL yatırıldığı, bu miktarın içinde, davacının 34 BME 03 plakalı aracının 19.06.2009 tarihinde satışından elde edilen paranın da bulunduğu, araç satım sözleşmesine göre davacının bu aracı 5.500 TL"ye sattığı, dolayısıyla bu hesap üzerinde davacının 5.500 TL değer artış payı alacağı bulunduğu, 24.04.2009 tarihinde 2.098 TL, 26.05.2009 tarihinde 2.084 TL çekildiği, bunların evlilik içi harcama olarak düşünülmesi gerektiği,evlilik içi harcamalar ile davaya konu araç için çekilen miktar, hesaba ilk yatırılan 33.000 TL"den düşüldüğünde kalan miktar davalının kişisel malı olup, bu miktarın 7.509 TL olduğu, bununla davacının kişisel mal miktarı olarak hesaplanan 5.500 TL"nin toplamının, bu hesaptan boşanma davası öncesi, en son 25.09.2009 tarihinde çekilen 18.993,19 TL"den çıkarılmasıyla elde edilen miktarın yarısı olan 2.992.10 TL"nin davacının katılma alacağı olduğu, 5.500 TL"nin de davacının değer artış payı alacağı olduğu, ... Bankası 5003 numaralı hesap için, bu hesaptan 29.06.2009 tarihinde 11.206,38 TL çekildiği, bunun yarısı 5.603,19 TL"nin davacının bu hesap yönünden katılma alacağı olduğu, dolayısıyla toplamda 24.097.86 TL katılma ve değer artış payı alacağının bulunduğu yönünde karar verilmiş olup, İş Bankasındaki hesaba yönelik kabul doğru ise de, ... Bankasındaki hesaplar ve dava konusu araç bakımından yapılan hesaplama Dairenin ilke ve uygulamalarına uygun değildir.
    Bozma ilamında da yazılı olduğu üzere, emekli ikramiyesinin bir kısmı ile dava konusu 10 EZ 627 plakalı aracın alındığı, dosyaya kazandırılan ... Bankası ... şubesindeki 5001-5002-5003 numaralı hesapların bir kısmının emekli ikramiyesi, bir kısmının edinilmiş maldan yatırılan miktar, bir kısmının ise davacının kişisel malı niteliğindeki, 34 BME 03 plakalı aracın satımından gelen bedel olduğu anlaşılmaktadır. Getirtilen ve birbirini doğrulayan kayıtlara göre, 5001 numaralı vadeli hesap 25.12.2008 tarihinde 34.000 TL yatırılmak suretiyle açılmış, emeklilik tarihi ve hesaba yatırıldığı tarihin yakınlığı dikkate alınarak, bu miktarın emekli ikramiyesinden gelen para olduğu anlaşılmıştır. Bu hesap 18.02.2009 tarihinde 34.769,38 TL çekilmek suretiyle kapatılmış, bu paranın 33.000 TL"si ile 5002 numaralı vadeli hesap açılmış, dava konusu aracın, satın alma tarihi olan 31.03.2009 tarihinden kısa bir süre önce 23.03.2009 tarihinde, 21.313,55 TL nakit çekilmiştir. Araçta kullanılan bu miktar düşüldüğünde, hesapta 12.000 TL kalmış, 24.04.2009 tarihinde 2.098 TL, 26.05.2009 tarihinde 2.084 TL nakit çekimler sonrası, aksi ispat edilemediğinden, edinilmiş mal niteliğinde olduğu kabul edilmesi gereken 10.615,00 TL 29.06.2009 tarihinde bu hesaba yatırılmıştır. Dosyaya yansıyan belge ve bilgilere göre, bu miktarın 5.500 TL"sinin davacının 34 BME 03 plakalı kişisel malı niteliğindeki aracının 19.06.2009 tarihinde satılmasıyla elde edilen satım bedeli olduğu kabul edilmelidir. 5002 numaralı hesap 25.09.2009 tarihinde 18.993,19 TL çekilerek kapatılmıştır. Yine 5003 numaralı vadesiz hesap ise, 17.06.2009 tarihinde, 11.206,38 TL yatırılarak açılmış olup, bunun, davalının 13.11.2015 tarihli celse de emekli ikramiyesinin ödenmesinde hata yapılması sebebiyle 2009 yılının Haziran ayında 11.000 TL daha ödeme yapıldığına yönelik beyanının, yazı cevabı ile doğrulanması karşısında, bu miktarın da emekli ikramiyesinden gelen para olduğu kabul edilmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar karşısında, mahkemece yapılması gereken, dava konusu aracın tamamının emekli ikramiyesi ile karşılandığı, bu durumda emekli ikramiyesinin bir kısmının yeni mal edinilmesinde kullanıldığı, 5001 ve 5003 numaralı hesaplardaki miktarın tümünün emekli ikramiyesinin yatırılması ile oluştuğu, 5001 numaralı hesaptaki paranın tamamı çekilerek kapatıldıktan sonra, 33.000 TL"si ile 5002 numaralı hesabın açıldığı, bu hesaba yatırılan 10.615 TL"nin 5.500 TL"sinin davacının kişisel malı niteliğindeki aracından gelen miktar, bakiye 5115 TL"nin ise edinilmiş mal niteliğinde olduğu dikkate alınarak, öncelikle davalının aldığı emeklilik ikramiyesinin yukarıda bahsedilen Dairemizin ilke ve uygulamaları doğrultusunda, TMK"nin 228. maddesi gözetilerek, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak, peşin sermaye hesabı sonrası, edinilmiş ve kişisel mal kabul edilecek miktar ve oranlarının bulunması, sonrasında gerek 5003 numaralı hesaptaki paranın gerekse tamamı emekli ikramiyesiyle karşılanan dava konusu aracın alım bedelinin, ne kadarlık kısmının edinilmiş mal kabul edilerek katılma alacağı hesabında gözetilmesi gerektiğinin tespit edilmesi, devamında davacının dava dışı aracının satım bedeli olan 5.500 TL"nin davacı lehine değer artış payı alacağı, 5115 TL"nin ise edinilmiş mal olduğı kabul edilerek katılma alacağına hükmedilmesi, 5002 numaralı hesaptaki kişisel ve edinilmiş mal sayılacak miktarlar belirlendikten sonra davacı lehine değer artış payı ve katılma alacağına hükmedilmesi, bu hesaplamada 5002 numaralı hesaptan çekilen miktarların gözardı edilmemesi, banka hesaplarındaki miktarların bozma sonrası verilecek karar tarihine en yakın tarihteki güncellenmiş karşılıklarının, araç yönünden ise bozma sonrası karar tarihine en yakın piyasa sürüm değerinin hesaplamada gözetilmesi olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan kararın 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 04.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi