Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanıklar ..., ... haklarında ; Beraat
Sanıklar ..., ... haklarında; TCK"nın 85/1, 62, 50/4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıklar ... ve ..."nın mahkumiyetlerine sanıklar ... ve ..."ın beraatlerine ilişkin hükümler, sanıklar Fatma Demir ve ... müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanlar vekilinin 17.01.2013 tarihli temyiz dilekçesinde beraat eden sanıklar yönünden hükmü temyiz ettiklerini bildirdiği 14.03.2013 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ise tüm sanıklar hakkındaki hükmü temyiz etmesi karşısında temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmakla sanıklar ... ve ...haklarındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin; CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... müdafii ile sanık ... müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ölen ..."ın kalça ve sağ dizde ağrı şikayeti ile başvurduğu ortopedi uzmanı sanık ... tarafından ameliyat önerildiği olay günü ölenin...Devlet Hastanesinde aynı tarihli tıbbi belgelerde de hastanın kan grubunun B Rh- olduğunun belirlendiği, gerekli konsültasyonların yapılmasından sonra, 15.10.2010 tarihinde ameliyata alındığı, anestezi fişinin incelenmesinde saat 13.10"da anesteziye başlandığı, saat 13.25 de ise operasyona başlandığı, ölene saat 13.50 de A Rh+ kan verildiği, saat 14.30 sıralarında operasyonun sona erdiği, saat 15,15 sıralarında serviste kalan kan termosunun istenmesi üzerine, kan termosu ve kan istem formu üzerindeki isim ile ameliyat olan hastanın isimlerinin birbirine uymadığını stajer öğrenci ... tarafından fark edilip hastaya yanlış kan transfüzyonu yapıldığı anlaşılıp yoğun bakım ünitesine alınıp gerekli tedaviye başlanmasına rağmen kurtarılamayıp öldüğü olayda; dosya içindeki tutanakta ölene ait kan transfüzyon takip formunun 26.10.2010 tarihinde saat 16.00 da kan merkezine teslim edildiği, sanık anestezi teknisyeni olan ... tarafından ameliyata başlanmadan önce kanın hastayla birlikte gelmemesi üzerine Dr ..."a kan takılıp takılmayacağını sorduğu; sanığın kan takılacağını söylemesi üzerine sanık ..."nin servise telefon edip ameliyata alınan hastanın kanının gelmediğini bildirdiği, serviste görevli olan sanık ..."in de bu bildirim üzerine serviste hazır olan kanı temizlik elemanı olan ..."e vererek götürmesini istediği, ... tarafından kanın ameliyathaneye getirilerek teslim edildiği, sanık ... tarafından termos içindeki form ile kan üzerindeki isimlerin birbirine uygun olduğu belirlenip, basit karşılaştırma yapılıp, kanın hastaya verildiği kan grubu B Rh- olan hastaya A Rh+ kan verilmesi nedeniyle ölümle sonuçlanan olayda yapılan incelemede olayla ilgili olarak yapılan idari soruşturma evraklarının da dosya içinde bulunmadığı gözetildiğinde somut gerçeğin ve sanıklara kusur olarak izafe edilebilecek davranışlarının tespiti amacıyla öncelikle, tüm evrakların getirtilip, sanıkların her birinin görevleri ile kusur oluşturabilecek fiileri açıkça belirlenip, fiilleri ile ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının saptanması açısından Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinden bu hususları değerlendiren ek rapor alınmasından sonra, illiyet bağı bulunmayan sanıklar yönünden görevi kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmayacağı, kusurlu fiilleri saptanan sanıkların hukuki durumunun ise taksirle öldürme suçu yönünde değerlendirilmesi yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.