Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/16538 Esas 2016/4468 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16538
Karar No: 2016/4468
Karar Tarihi: 09.03.2016

Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/16538 Esas 2016/4468 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık alkollü bir şekilde Devlet Hastanesine gittiği sırada, katılana hakaret edip üstüne yürümüş ve katılan sanığı iteklemiştir. Sanık daha sonra katılanı öldürmekle tehdit etmiştir. Mahkeme, sanığın suç işlediğini ve tehdit ve hakaret suçlarını işlediğini kabul etmiştir. Ancak, karşılıklı haksız davranışlarda bulunma durumunda, failin maruz kaldığı tepkinin ölçüsünün de değerlendirilmesi gerektiği ve bu durumda sanığın haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, sanık açısından haksız tahrik şartlarının ne şekilde oluştuğu yeterince açıklanmadığı için bozma yapılamayacağına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 29. maddesi (Tehdit), TCK'nın 125. maddesi (Hakaret)
18. Ceza Dairesi         2015/16538 E.  ,  2016/4468 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Dairemizce de benimsenen CGK’nın 28.06.2011/99-145 tarih ve sayılı kararında da belirtildiği ve yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, gerek fail, gerekse mağdurun karşılıklı haksız davranışlarda bulunması halinde, genel tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile mağduru tahrik eden fail, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri süremez. Ancak failin maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eyleme oranla aşırı bir hal almışsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir. Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı halinde, fail ve mağdurun yekdiğeri yönünden tahrik oluşturan bu haksız davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması halinde, failin haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.
Somut olayda, alkollü olarak Devlet Hastanesine gelen sanığın el kol hareketleri yapıp sinkaflı hakaretler ederek katılanın üzerine yürüdüğü buna karşılık katılanın sanığı iteklediği ve akabinde sanığın katılanı öldürmekle tehdit ettiği olayda, katılanın gösterdiği tepkinin, olayın bütünlüğü ve eylem zinciri içerisinde değerlendirilip yukarıdaki açıklamalar ışığında sanık açısından haksız tahrik şartlarının ne şekilde oluştuğu yeterince açıklanmadan tehdit suçunda TCK"nın 29. maddesi uygulanmış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 09.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.