19. Ceza Dairesi 2015/15616 E. , 2016/3831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih ... Esas ... karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında,Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi"nin 14/12/2009 tarih ... Esas ...sayılı mahkumiyetine dair kararın onanmasına ilişkin, ... Ceza Dairesi"nin 31.10.2013 tarih,... Esas, .... Karar sayılı ilamının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyanın incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak ve yetkilerden birini kötüye kullanarak suç işlemediği gözetilmeden, hakkında aynı Kanun"un 53/5. madde ve fıkrasının uygulanması,
3- İddianamede tüzel kişi hakkında TCK"nın 60. maddesi uyarınca güvenlik tedbirine hükmedilmesi talep edilmediği halde yazılı biçimde uygulama yapılmak suretiyle CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
4- Kabule göre de;
Mahkemece atılı suçun kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan şirketin ticari faaliyet gösterdiği adreste işlendiği kabul edilerek tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerinden olan faaliyet izninin iptaline karar verilmiş ise de;
5237 sayılı TCK"nın 60/1. maddesinde yer alan " Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet hâlinde, iznin iptaline karar verilir. " hükmü uyarınca tüzel kişiler hakkında anılan güvenlik tedbirine hükmedilebileceği, madde gerekçesinde anılan güvenlik tedbirinin uygulanma şartlarının "maddede öngörülen ilk güvenlik tedbiri, faaliyet izninin iptalidir. Bunun için ilk koşul özel hukuk tüzel kişisine, belirli bir faaliyette bulunabilmesine ilişkin bir kamu kurumunca verilen bir iznin varlığıdır. İkinci koşul ise, bu iznin sağladığı yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına kasıtlı bir suç işlenilmesidir. Dikkat edilmelidir ki, burada söz konusu olan suç, tüzel kişi yararına işlenmiş herhangi bir suç değildir. İşlenen suçla, verilen iznin kullanılması arasında nedensellik bağı olmalıdır. Ayrıca, özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin bu suçun işlenmesine iştirak etmeleri gerekir." şeklinde belirlendiği, bu güvenlik tedbirine hükmedilebilmesi için belirli bir faaliyette bulunması hususunda kamu kurumunca izin verilmesi, faaliyet alanının suçla doğrudan bağlantılı olması ve ayrıca organ veya temsilcinin suçun faili olması gerektiği cihetle, dava konusu suçun şirketin faaliyet alanındaki işlerle doğrudan ilgili olmayıp, sadece ticari faaliyette bulunmasına izin verilmesinin bu maddenin uygulanması için yeterli gerekçe olamayacağı ve suçun anılan şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmediği gözetilmeden TCK"nın 60. maddesi gereğince tüzel kişi hakkında güvenlik tedbirine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.