11. Hukuk Dairesi 2017/5154 E. , 2019/1640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/.../2016 tarih ve 2014/518 E. - 2016/473 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/.../2017 tarih ve 2017/753-2017/873 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2010/17591, 2010/17593, 2010/42570, 2013/16738, 2009/01617 sayılı ve "sütaş süzme", "sütaş süzme beyaz peynir", "sütaş süzme peynir", "sütaş süzme peynir taptaze yumuşacık lezzet", "süzme" ibarelerinden oluşan tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “Peynes Süzme Beyaz Peynir" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, 2013/04294 kod numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının, diğer davalı TPMK ..."nın 2014-M-13364 sayılı kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, oysa "SÜZME" ibaresinin müvekkili tarafından tescil edilen ve yıllardır kullanılan bir marka olduğunu, "SÜZME" ibaresinin peynir için ilk kez müvekkili tarafından kullanıldığını, bilimsel kaynaklarda “süzme” adıyla bir peynir türünün ya da peynir üretiminde kullanılan bir yöntemin bulunmadığını, davalı markasının tescili halinde müvekkilinin tanınmış markasının ayırt ediciliğine zarar verileceğini, davalının haksız yarar sağlayacağını, başvurunun kötüniyetle yapıldığını ileri sürerek, davalı TPMK ..."nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin markası ile itiraza mesnet gösterilen davacı markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünsel olarak bıraktıkları izlenim itibariyle çok önemli farklılıklar bulunduğunu, müvekkilinin markasının ayırt edici asli unsurunun “peynes” ibaresi olduğunu, “süzme beyaz peynir” ibarelerinin ayırt edici niteliği zayıf bir peynir çeşidini ifade ettiğini, bu ibarelerin aynı sektördeki değişik firmalar tarafından çeşitli şekillerde, aynı ve/veya benzer sınıflarda tescil edilerek kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; “SÜZME” ibaresinin “SÜTAŞ” ibaresinden bağımsız olarak marka değeri taşımadığı, davacının “SÜTAŞ SÜZME PEYNİR” markasının 29.05 alt grubundaki “peynir” emtiası üzerinde tanınmış marka olduğu, ancak bu markanın “PEYNES SÜZME BEYAZ PEYNİR” markası ile benzer olmadığı, davacı markaları ile davalı markası arasında uyuşmazlık konusu emtialar yönünden 8/1-b maddesi anlamında iltibas oluşmadığı, davacı markasının KHK’nın 8/4 maddesi anlamında tanınmış olmasının bu yönüyle sonuca bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılması ve “SÜZME” ibaresinin dava konusu başvuru görselinde yardımcı unsur olarak konumlandırılmış olmasına göre davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.