MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın borcu olduğundan dolayı damadı tanık İsmet"ten borç para istemesi üzerine tanık İsmet"in kendisine... Bank ... Şubesine ait 02/08/2006 keşide tarihli 3.500,00 TL meblağlı çeki verdiği, çekin ileri tarihli olduğu ve sanığın acil paraya ihtiyacı olduğu için konuyu daha önce tanıdığı sanığa anlattığı, sanığın da elinde bulunan ....Bankası .... Şubesine ait 05/05/2006 keşide tarihli 4.550,00 TL bedelli çeki katılana verdiği ve karşılığında 3.500,00 TL bedelli çeki ve 750 TL para aldığı, sonrasında katılanın çeki tahsil etmesi için damadı tanık İsmet"e verdiği, İ.... tarafından çek bankaya ibraz edildiğinde sahte olduğu anlaşıldığı, sanığın katılandan aldığı 3.500,00 TL bedelli çekide borcuna karşılık tanık ...."a verdiği, katılan beyanı, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamından sanığın sahte çeki katılana vererek menfaat temin ettiği ve bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde sayılan hallerde hükmedilen adli para cezasının elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmüne rağmen sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının elde edilen menfaatin iki katından az olması karşısında bu husus aleyhe temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçu işlemediğine dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.