13. Hukuk Dairesi 2016/23673 E. , 2019/4936 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 2005 yılından beri davalı şirket bünyesinde çalıştığını, sabah 06:30"da şirkete ait araç ile işçileri evlerinden alarak işyerine getirdiğini, cumartesi günleri yarım gün çalıştığını, bu taşıma işi dışında davalı şirketin her türlü ... sahasında çalıştığını, resmi ve dini tatil günlerinde ise şirket yetkilisinin evinde çiçek, ağaç ve hayvan bakımıyla uğraştığını, bu nedenlerle davalı şirketten fazla mesai alacağı olduğunu, 16/08/2012 tarihinde davalı şirket yetkililerinin hakarete varan isnatlarla kendisini işten çıkardıklarını, yasal haklarını alabilmek için ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğü’ne başvurduğunu, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, resmi ve dini bayram tatillerindeki çalışma ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının 16.08.2012 tarihinde üst üste 2 gün işe geç gelmesi nedeniyle ikinci kez uyarılması üzerine ‘ben gidiyorum ne haliniz varsa görün’ şeklinde beyanda bulunarak ... yerini terk ettiğini ve o günden sonra ... yerine bir daha gelmeyerek kendisinin ... akdini sonlandırdığını, diğer işçiler gibi sabah 07:00, akşam 16:00 saatleri arasında 1,5 saat yemek molası kullanarak, cumartesi günleri de yarım gün olmak üzere çalıştığını, ......’lerde çalışma yapmadığı, fazla çalışması varsa ücretini aldığı için sair ücret alacağının bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı, şirket yetkilisinin hakaret ederek kendisini işten kovduğunu, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ...... ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ta davacının istifa ettiğini ve alacağının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamındaki delillere göre, davacının haklı bir nedeni olmadan işyerini terk ederek bir daha gelmediği için ... akdinin haklı nedenle işveren tarafından feshedildiği ve ücret alacağı ile tazminat hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Öncelikle davalı taraf, davacının istifa ettiğini savunurken mahkemenin; ... akdinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü hatalıdır. Ayrıca davacı, işyerindeki işlerinin yanı sıra istemediği halde diğer işçilere servis hizmeti vermekle de görevlendirilmiştir. Davacının bu görevi istemediği, taraf ve tanık beyanları ile de sabittir. Bu durumda taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin 1.6. maddesi de değerlendirilerek hizmet akdinin kim tarafından sonlandırıldığı ve feshin haklı olup olmadığı belirlenmelidir.
Davacı, dava dilekçesinde; işyerinde 06:30-16:30, 17:00 arası cumartesi günleri de yarım gün olarak, ayrıca resmi ve dini tatillerde de çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının sabah 07:00, akşam 16:00 saatleri arasında, 1,5 saat yemek molası kullanarak, cumartesi günleri de yarım gün olmak üzere çalışma yaptığını, .....’lerde de çalışmadığını, çalışma yaparsa ücretlerinin ödendiğini beyan etmiştir. Mahkemece işverence fesih hakkının kötüye kullanılması söz konusu olmadığından, davacının fazla mesai ve ...... çalışması ücreti alacağının, bulunmadığı kanaatine varılmış olması hatalıdır. Zira bu alacaklar feshin haklılığına bağlı alacaklar değildir. Gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı ve davalı tanıklarının beyanlarına göre çalışma saatleri ve ara dinlenmesi belirlendikten sonra yapılacak hesaplamada servis yaptığı saatlerde daha fazla çalışma yaptığı, ayrıca bazı bordrolarda fazla mesai tahakkuku olduğu ancak bu ödemelerin davalı tanıklarının, davacının fazla mesai yaptığını söylediği ocak, şubat, mart aylarında olmadığı da dikkate alınarak davacının talep ettiği ücret alacaklarının doğup, doğmadığı belirlenmeli, davacının sair ücret alacağının bulunduğunun tespit edilmesi halinde feshin kim tarafından yapıldığı ve haklı olup olmadığı yönünden bu alacakların varlığı da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, .../04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
........