Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/364 Esas 2013/4363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/364
Karar No: 2013/4363

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/364 Esas 2013/4363 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davasında, 2948 ada 17 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde kat irtifakı tesis edildiği ve davacının 2 numaralı bağımsız bölümün kayden paydaşı bulunduğu belirlendi. Davacı, kayden davalılara ait komşu 18 sayılı parsel üzerinde bulunan otopark duvarının bir kısmının 17 sayılı parsele taşkın olduğunu ileri sürerek elindeki davayı açtı. Mahkeme, 13.08.2009 tarihli bilirkişiler kurulu raporu ve krokisi hükme esas alınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verdi. Ancak, bilirkişiler kurulunun raporunda çekişmeli taşınmaza duvarın taşkın olup olmadığı, yapının dava konusu taşınmaz içerisinde kalıp kalmadığı hususları ve var ise tecavüzlü bölümün miktarının denetime imkan verecek şekilde açıkça saptanmadığı belirtildi. Bu nedenle, mahallinde yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif ve ölçüm yapılması ve keşfi izlemeye, infazı sağlamaya elverişli rapor ve krokiler alınması istendi. Karar, 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULDU. Kanun Maddeleri: 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/364 E.  ,  2013/4363 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/10/2010
    NUMARASI : 2006/452-2010/284

     Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda  yerel mahkemece  davanın  kabulüne   ilişkin olarak verilen karar  bir kısım davalılar   tarafından yasal süre içerisinde   temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                             
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.      
     Dosya içeriği ve  toplanan delillerden; çekişme konusu  2948 ada 17 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde kat irtifakı tesis edildiği  ve  davacının 2 numaralı bağımsız bölümün kayden paydaşı bulunduğu ; davalıların ise; komşu 2948 ada 18  parsel sayılı kargir apartman niteliğindeki taşınmazda bağımsız bölüm malikleri oldukları ;davacının, kayden davalılara ait komşu 18 sayılı parsel üzerinde bulunan otopark duvarının  bir kısmının  17 sayılı parsele taşkın olduğunu  ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece,13.08.2009 tarihli bilirkişiler kurulu raporu ve krokisi hükme esas alınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
    Ne varki, yapılan keşif ile bilirkişiler kurulundan alınan 24.08.2009 havale tarihli  rapor ve kroki ile 23.12.2009 havale tarihini taşıyan ek raporun hükme yeterli,ayrıntılı ve kanaat verici olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmadığı  gibi , anılan raporlar ve kroki  hükmün infazını sağlamaya elverişli de  değildir. Şöyle ki, yapılan keşif sonucu bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen raporlar ve  krokide ;çekişmeli taşınmaza duvarın  taşkın olup olmadığı, yapının dava konusu taşınmaz içerisinde kalıp kalmadığı hususlarının ve var ise tecavüzlü bölümün  miktarının denetime  imkan verecek şekilde açıkça saptanmadığı, tecavüzlü olduğu ileri sürülen kısmın  ne miktar  yer kapsadığının krokide gösterilmediği anlaşılmaktadır.         
     Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikçe çap kaydı yada kayıtları getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır.
    Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik alatlerle kadastral yöntemlereuygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzünün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve ropor alınmalıdır.                                        
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle, mahallinde yeniden  uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif ve ölçüm  yapılarak  keşfi izlemeye, infazı sağlamaya elverişli rapor ve kroki alınması, varsa tecavüzlü bölüm saptanarak ölçekli krokiye yansıtılması, keşif sonucu düzenlenecek rapor ve buna bağlı krokinin ilamın eki niteliğinde olduğu  hususunun dikkate alınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,hüküm vermeye elverişli olmayan rapor ve krokiye itibar edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Bir kısım davalıların , temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle  (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  27.3.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.