Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3649
Karar No: 2021/7158
Karar Tarihi: 24.11.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/3649 Esas 2021/7158 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, babası tarafından imar ihya edilen ve uzun yıllar tarla olarak kullanılan taşınmazın tescilini istemiştir. Asli müdahiller, dava konusu yerin kendileriyle birlikte adlarına tescil edilmesini istemiştir. Davalı Hazine, taşınmazın devletin tasarrufu altında olduğunu ve daha önce açılan bir dava olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ve müdahiller lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 maddesi
- Kadastro Kanunu'nun 14. ve .... maddeleri
1. Hukuk Dairesi         2021/3649 E.  ,  2021/7158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve .... maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Davacı ..., mevkii ve sınırlarını dilekçesinde açıkladığı taşınmazın babası ... tarafından taşları temizlenerek imar ihya edildiğini, uzun yıllar aralıksız olarak tarla niteliğiyle kullanıldığını, 1994 yılında zilyetliğin muris tarafından kendisine devredildiğini zilyetlik sürelerinin 27 yılı aştığını ileri sürerek ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespit harici bırakılan bölümün adına tescilini istemiştir.
    Asli müdahiller ... ve ... 09.05.2005 tarihli, ... ise 15.04.2005 havale tarihli dilekçeleriyle harç yatırmak suretiyle davaya katıldıklarını bildirmişler, dava konusu edilen bölümü davacının babası ile birlikte imar ihya ettiklerini açıklayarak dava konusu yerin davacı ile birlikte adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı Hazine, dava konusu edilen taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ...’ın daha önce aynı yer için 1999/216 Esas ile dava açtığını, daha sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini bu dosyadan sonra 20 yıllık sürenin dolmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, 15.03.2004 havale tarihli dilekçe ile dava konusu yerin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... ile ... ... davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece kazanma koşullarının ve süresinin davacı ile asli müdahiller yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesince “ yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı belirtilerek çifte tapunun oluşumunun önlenmesi açısından dava konusu yerin tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının tapudan sorulması, birleşik paftanın istenmesi, komşu parsellere ait kadastro tutanak ve dayanak belgelerin getirtilmesi, dava konusu yerin Mera Komisyonu Haritasında belirtilen ... nolu mera parseli içerisinde kalıp kalmadığının sorulması, dava tarihinden en az 20 yıl öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının getirtilmesi, yeniden mahallinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisi, ziraat yüksek mühendisi, yerel bilirkişiler ve tanıklar huzurunda keşif yapılması, dava konusu yerin imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyanın yaklaşık hangi tarihte tamamlandığı, dava konusu taşınmazın mera olarak tahsisinin yapılıp yapılmadığı hususlarında bilirkişilerden gerekçeli denetime açık rapor sunulmasının istenmesi, komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu yeri ne gösterdiğinin üzerinde durulması, yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazın hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, ne şekilde kullandıkları, ne şekilde emek ve para sarf edildiği, imar ihyanın ne zaman tamamlandığı konularında bilgi alınması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu taktirde bu çelişkinin giderilmesi, 3402 sayı Kadastro Kanunu’nun 14. Maddesinde yer alan kuru-sulu sınırlamalarının göz önünde tutularak miras bırakanlarının terekenin paylaşım tarihinden itibaren davacı ile asli müdahillerin bağımsız 20 yıllık zilyetlikleri dolmadığından ...’ın babası ..., ... ve Sezai’nin babası ..., yargılama sırasında ölen ...’ın her biri için tek kişiymiş gibi kabul edilerek bunların her birinin en fazla sulu toprakta 40, kuru toprakta ise 100 dönüm alabilecekleri ilkesinin göz önünde bulundurulması, 3402 sayılı KK’ nun .... maddesi uyarınca imar ve ihyanın tüm olumlu ve olumsuz koşullarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde araştırılıp saptanması ondan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği açıklanarak bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda TMK 713/1 ile 3402 sayılı KK’nun 14. ve ....maddelerindeki zilyetlikle kazanım koşullarının davacı ve müdahiller lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne 19.06.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A ) harfi ile gösterilen 9.246.50 metrekarelik kısmın 96 pay kabul edilerek 32 payın ... adına, 8 payın ..., 24 payın ... adına, 4 payın ..., 3’er payın ..., ..., ..., ... adına, 16 payın ... adına yeni bir parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından katılma yolu temyiz ile davalı Hazine vekili, davalı ... ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına ve aşağıda yazılı 23,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden ... ..."ndan alınmasına, 3,86 TL fazla yatırılan temyiz karar harcının ise temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi