Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/21912 Esas 2016/13608 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21912
Karar No: 2016/13608
Karar Tarihi: 05.05.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/21912 Esas 2016/13608 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/21912 E.  ,  2016/13608 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    .

    DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır.
    4857 sayılı Kanun"un 8. maddesinin 1. fıkrasına göre ise, iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
    Somut olayda davacı, davalı şirketler nezdinde 1994-2011 yılları arasında müdür olarak çalıştığını, ücretlerinin eksik ödendiğini iddia etmektedir. Mahkemece davacının, davalı şirketler nezdinde çalışma şeklini, çalışma sürelerini ve hangi ücretle çalıştığını kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
    Dosya içeriğinden, davalı şirketlerin davacıya vekaletname verdikleri, 2000 yılından itibaren bu vekaletnamelere dayanarak çeşitli kurumlarla akdedilen sözleşmelerin davacı tarafından imzalandığı, davacı adına düzenlenen bordroların ve bankadan davacıya yapılan ödemelerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tanıklar da, davacının 2000 yılından itibaren davalı şirketler yanında şirket sorumlusu olarak çalıştığını beyan etmişlerdir. Noter kanalıyla keşide edilen 20.04.2011 tarihli azilnameler ile de davacının sözleşmesi feshedilmiştir.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, somut olayda 2000 yılından itibaren taraflar arasında iş sözleşmesi bulunduğu anlaşıldığından davacının talepleri değerlendirilmeli ve ayrıca davalı şirketler arasındaki hukuki ilişkinin niteliği de duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve bu suretle oluşacak sonuca göre verilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    .

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.