MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, Müsadere 14/09/2010 tarihli kararı ile, 16/12/2011 tarihli ek kararı ile eski hale getirme talebinin reddine

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtayca karara bağlanacağından, sanığa gıyabi kararın 11.10.2010 tarihinde tebliğine dair mazbata üzerinde 7201 sayılı Yasanın 23. maddesinin 9. bendi gereğince bulunması gereken “tebliğ memurunun adı ve soyadı” kaydının yer almadığının belirlenmesi karşısında yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla; eski hale getirme talebi yerinde görülüp, öğrenme üzerine sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilip 16.12.2011 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede,
Dosyadaki 29.03.2007 tarihli el koyma tutanağına göre sanığa ait evin eklentisinde yapılan aramada davaya konu kaçak akaryakıtın ele geçirildiği, sanığın eyleminin suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5015 sayılı Kanunun ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı cihetle, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Kanuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.11.2017 günü oybirliği ile karar verildi.