8. Hukuk Dairesi 2017/13854 E. , 2019/2217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ...vekili, 1991 yılında ..."da leblebici marketi satın alındığını, ayrıca ...Konut Yapı Kooperatifinden dört daire aldıklarını, bunların edinilmesine davacının ziynetleri, birikimi ve çocukların sünnetinde takılan altınları ile katkı yaptığını, kooperatif hisselerini davalının muvazaalı olarak devrettiğini, yine davalının banka hesaplarındaki mevduat, hisse senedi ve yatırım hesaplarının tespitini talep ettiklerini, davacıya ait 24 ayar kalın burma bileziğin harcandığını açıklayarak, davacıya ait ziynet eşyalarının ve kişisel eşyalarının tespiti ile aynen iadesi olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 7.500 TL ziynet bedeli, kooperatiften edindikleri dört daire, market, banka hesapları ve araç üzerinde 33.000 TL katılma alacağı, 7.500 TL katkı payı alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin dava konusu araca yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre araca yönelik dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal
varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 06.11.1987 tarihinde evlenmiş, 20.05.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK"nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu 34 DS 2349 plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 15.09.2008 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).
Mahkemece, evlilik birliği içinde edinilen malların, vakıaların ve delillerin somutlaştırılmadığı, bu nedenle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Davacının 20.01.2014 havale tarihli açıklama dilekçesiyle, 34 DS 2349 plakalı aracı da dava konusu ettiği anlaşıldığına ve bu araç evlilik birliği içinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 15.09.2008 tarihinde davalı tarafından edinildiğine göre, iddia, savunma ve dosya kapsamı karşısında bu araç yönünden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3. Davacının banka hesaplarına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacının, davalı adına olan banka hesapları üzerinde de mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğu, boşanma dosyası içerisinde bulunan Merkezi Kayıt Kuruluşundan gelen yazı cevabı içeriğinde davalının çeşitli bankalarda yatırım hesabının olduğu ve Mahkemece davalının banka hesapları yönünde araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, davalının banka hesapları araştırılıp, davacının bu yöndeki talepleri hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan kararın 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.