10. Hukuk Dairesi 2015/17477 E. , 2016/5452 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin, aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıa bağlanan gelir, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa"nın 10 ve 26. maddeleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uygulama önceliği bulunduğu halde; 10. madde şartlarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamıştır.
506 sayılı Yasanın 9. maddesi - (Değişik : 25.08.1999 - 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ""İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.
(Ek : 14.07.1999 - 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. ""
506 sayılı Yasanın 79. maddesi (Dağişik birinci fıkra 29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Yasa"nın 37. maddesi) "İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek
belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kuruma bildirmekle yükümlüdür. İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 7. maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devralan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin bu fıkrada belirtilen belgelerin aynı süre içinde, işverene ait işyerinden Kuruma verilmesinden işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur"
Düzenlemeleri öngörülmüştür. Anılan yasanın 10. maddesine göre ise; 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceği düzenlenmiştir.Yani, davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10. maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Mahkemece, sigortalının işe giriş bildirgesi ile iş ortaklığına ait ait işyeri tescil dosyası getirtilerek, işyerinin hangi tarih itibariyle kapsama alındığı ve hangi tarihte kapsama alınması gerektiği ile sigortalının geçici iş ilişkisi kapsamında gönderilip gönderilmediği, hangi tarihte işe girdiği belirlenerek, 10. madde şartlarının oluşması ve geçici iş ilişkisinin varlığı halinde; 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesinde öngörülen düzenleme de gözetildiğinde, her iki işverenin de, 10. madde uyarınca, sorumlu olacağı gözetilmelidir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre araştırma ve irdeleme yapılarak sonucuna göre karar verilmes gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.