Esas No: 2020/4535
Karar No: 2020/6846
Karar Tarihi: 23.12.2020
Danıştay 10. Daire 2020/4535 Esas 2020/6846 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4535
Karar No : 2020/6846
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, sözleşme ve işlemlerinde yapılan inceleme sonucunda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 21., 48. ve 52. maddelerine aykırılık tespit edildiğinden bahisle, aynı Kanun'un 77. ve 78. maddeleri uyarınca 138.172.926,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı İstanbul Valiliği İl Ticaret Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosya içeriği bilgi ve belgeler ile 27/09/2019 tarihli ara kararına verilen cevabın incelenmesinden, dava konusu idari para cezasına dayanak teşkil eden ve 2015 yılının Haziran - Aralık döneminde gerçekleşen toplam ihlal sayısının 3.829.154 adet olduğu, bu ihlallerden 2015 yılı Haziran - Ağustos döneminde gerçekleşen ve dava konusu idari para cezasının verildiği tarihi olan 09/08/2018 tarihi itibarıyla zamanaşımına uğrayan fiillerin ayıklanması sonucu kalan ihlal sayısının toplam 2.013.224 adet olduğunun belirtildiği, inceleme raporunda yer alan aykırılığı tespit edilen işlemlerin büyük bir kısmının ara karar cevabında belirtildiği gibi 2015 yılı Haziran ayından itibaren gerçekleştirilen işlemleri kapsadığı, inceleme raporunda tespit edilen işlem sayısı ile ceza kararında yer alan işlem sayısı ve dönemler dikkate alındığında, inceleme raporunda sayısı ortaya konularak mevzuata aykırı olduğu tespit edilen tüm işlemlerin soruşturma zamanaşımına uğrayanlar açısından hiçbir ayrım yapılmaksızın doğrudan ceza kararına dahil edilerek idari para cezasının hesaplandığı, her ne kadar inceleme raporunun tanzim edildiği 31/05/2018 tarihinde bu işlemlerin zamanaşımına uğraması söz konusu olmasa da ceza karar tarihi olan 09/08/2018 tarihinde 09/08/2015 tarihinden önce gerçekleştirilen mevzuata aykırı fiillerin soruşturma zamanaşına uğrayacağı; bu durumda, dava konusu idari para cezası verilmesine ilişkin işlem tesis edilirken, soruşturma zamanaşımına uğramış aykırılıklar değerlendirme dışı bırakılmadan inceleme raporunda tespit edilen tüm işlemler üzerinden değerlendirme yapılarak idari para cezası verilmesine dair işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, toplam 3.471.103 adet SMS yoluyla gerçekleştirilen Katma Değerli Servis Hizmetine ilişkin mesafeli sözleşmede tüketicilere yapılması gereken ön bilgilendirmenin SMS ortamında yapılmaması ve ön bilgilendirmeye ilişkin teyit alınmaması sebebiyle 763.642.660,00 TL; toplam 357.445 adet SMS yoluyla gerçekleştirilen MEB Veli Bilgilendirme isimli Katma Değerli Servis Hizmetine ilişkin mesafeli sözleşme ve işlemlerde hem şirkete ait unvan ve MERSİS numarası bilgisi ile tüketicinin cayma hakkına ilişkin herhangi bir bilginin tüketicilere sözleşme öncesinde verilmemesi hem de bilgilendirmenin sözleşme kurulmadan hemen önce yapılmaması, ön bilgilendirmenin SMS ortamında yapılmaması ve tüketicilerden ön bilgilendirmeye ilişkin teyit alınmaması sebebiyle 78.637.900,00 TL; toplam 606 adet tek onay mekanizmasıyla ve sadece SMS yoluyla satış işlemi gerçekleştirilen diğer abonelikli Katma Değerli Servis Hizmetine ilişkin mesafeli sözleşme ve işlemlerde satışın gerçekleşmesinden hemen önce tüketicilere yapılması gereken ön bilgilendirmenin SMS ortamında yapılmaması, ayrıca tüketicilerden ön bilgilendirmeye ilişkin teyit alınmaması sebebiyle 133.320,00 TL olmak üzere toplam 842.413.880,00 TL idari para cezası uygulanması gerekirken 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinin ondokuzuncu fıkrasındaki üst sınır sebebiyle 138.172.926,00 TL idari para cezası uygulandığı; idari işleme konu olan inceleme raporunda idari para cezası hesaplanırken; Kabahatler Kanunu’nun “Soruşturma zamanaşımı” başlıklı 20. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ”Soruşturma zamanaşımı süresi; ... c) Elli bin Türk Lirasından az idari para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır." hükmünün dikkate alındığı, ceza kararının tarihi olan 09/08/2018 tarihi itibarıyla zamanaşımına uğrayan işlemlerin dava konusu idari para cezası tutarını etkilemeyeceği hususunun ara kararına cevaben Mahkemeye sunulan yazı ile ayrıntılı biçimde izah edildiği, zamanaşımına uğradığı iddia edilen işlemler toplam işlem sayısından çıkarıldığında dahi kalan işlemlere karşılık uygulanması gereken idari para cezası miktarının 399.504.600,00 TL olduğu, dolayısıyla zamanaşımı sebebiyle çıkarılacak işlemlerin 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinin ondokuzuncu fıkrasındaki üst sınır sebebiyle uygulanan 138.172.926,00 TL idari para cezası tutarında herhangi bir değişikliğe sebep olmayacağı; Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılsaydı bu durumun tespit edilebileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, zamanaşımının gerçekleştiği Haziran - Temmuz 2015 dönemlerinde ihlal tespitinde bulunulan işlem sayısının 1.934.580 olduğu, bu işlemler için kesilen idari para cezası tutarının da 425.607.600,00 TL olduğu, hesaplanan idari para cezası toplamının 842.413.880,00 TL ve ihlal olduğu işlem adedinin 3.829.154 olduğu hususu göz önüne alındığında, davalı idarenin kestiği idari para cezasının yarısının zamanaşımına uğramış olduğunun görüldüğü, bu durumun hukuk ilkeleri ve işlem güvenliği açısından kabul edilemez olduğu; davalı idarenin, soruşturmayı 2015 yılının tamamı için açtığı fakat zamanaşımından dolayı sadece ikinci altı ay için ceza tesis ettiği hususun gözetildiğinde, zamanaşımına uğramış Haziran 2015, Temmuz 2015 ve 01-10 Ağustos 2015 dönemlerine ilişkin tespitleri işlemine dahil etmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu; bu noktada, idari para cezasının zaten üst sınırdan tesis edildiği ve belirtilen dönemlerin kapsam dışına çıkarılması durumunda dahi sonucun değişmeyeceği iddiasında bulunulamayacağı, tesis edilen işlemin az bir miktarının değil yarısının zamanaşımına uğradığı idare tarafından da bilinmesine rağmen idari işleme konu edilmesinin hukuk düzeninde kabul edilemez bir durum olduğu, işlemin güvenilmezliği sonucunu doğurduğu ve temelden dayanaksız olduğunu gösterdiği; uygulanan idari para cezasının ölçüsüz ve fahiş nitelikte olduğu, regülatif cezaların maktu olarak düzenlendiği durumların muhatapları açısından ölçüsüz cezalara sebebiyet verdiği, adalet ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmayan sonuçlar doğurduğu ve bu durumun Anayasa'nın 2. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiği, idari para cezası tesis edilirken takdir yetkisinin Anayasal sınırlar içinde adalet ve hakkaniyete uygun olarak kullanılması, bu nedenle fiilin ağırlığı, failin kusuru ve ekonomik durumu gibi etkenler dikkate alınarak uygulanacak yaptırımın ölçülü olmasının gerektiği belirtilerek istemin reddinin gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasının gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY: Davacı şirketin sözleşme ve işlemlerinde yapılan inceleme ve denetimler sonucunda tanzim edilen … tarih ve … sayılı rapora istinaden, mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile mer'i 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklerde yer alan düzenlemelere aykırılığı tespit edilen işlem ve uygulamalar hakkında 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinde yer alan idari yaptırımlar uygulanarak, 2016 yılı için ceza üst sınırı olan 116.254.138,00 TL idari para cezası uygulanmış, davacı tarafından idari para cezasına karşı hem yargı yoluna başvurulmuş hem de idareye itirazda bulunulmuş, itirazların müfettiş tarafından incelenmesi sonıucunda düzenlenen raporda, davacı şirket hakkında uygulanan idari para cezasına dair ceza kararı ve ceza tebligatı metinlerinde yapılan maddi hatalar nedeniyle ileride telafisi imkansız zararlara yol açılmaması için işlemin şimdilik geri çekilerek yeniden inceleme yapılması ve neticesine göre işlem tesis edilmesi istenilmiş, İstanbul Valiliği Ticaret İl Müdürlüğünün … tarihli işlemiyle söz konusu işleminin geri alınması üzerine, ... İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile konusu kalmayan dava hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verilmiş, devam eden süreçte … tarih ve … sayılı inceleme raporunda yer alan tespitlerin yeniden incelenmesine yönelik Bakanlık Makamının … tarih ve … sayılı onayı doğrultusunda, davacı şirket tarafından tüketicilerle akdedilen sözleşmeler ve bu sözleşmeler kapsamındaki işlemlerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde tek tek incelemesi sonucunda … tarih … sayılı İnceleme Raporu düzenlenmiş, anılan rapora göre; toplam 3.471.103 adet SMS yoluyla gerçekleştirilen Katma Değerli Servis Hizmetine ilişkin mesafeli sözleşmede tüketicilere yapılması gereken ön bilgilendirmenin SMS ortamında yapılmaması ve ön bilgilendirmeye ilişkin teyit alınmaması sebebiyle 763.642.660,00 TL; toplam 357.445 adet SMS yoluyla gerçekleştirilen MEB Veli Bilgilendirme isimli Katma Değerli Servis Hizmetine ilişkin mesafeli sözleşme ve işlemlerde hem şirkete ait unvan ve MERSİS numarası bilgisi ile tüketicinin cayma hakkına ilişkin herhangi bir bilginin tüketicilere sözleşme öncesinde verilmemesi hem de bilgilendirmenin sözleşme kurulmadan hemen önce yapılmaması, ön bilgilendirmenin SMS ortamında yapılmaması ve tüketicilerden ön bilgilendirmeye ilişkin teyit alınmaması sebebiyle 78.637.900,00 TL; toplam 606 adet tek onay mekanizmasıyla ve sadece SMS yoluyla satış işlemi gerçekleştirilen diğer abonelikli Katma Değerli Servis Hizmetine ilişkin mesafeli sözleşme ve işlemlerde satışın gerçekleşmesinden hemen önce tüketicilere yapılması gereken ön bilgilendirmenin SMS ortamında yapılmaması, ayrıca tüketicilerden ön bilgilendirmeye ilişkin teyit alınmaması sebebiyle 133.320,00 TL olmak üzere toplam 842.413.880,00 TL idari para cezası uygulanması gerekirken, 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinin on dokuzuncu fıkrasındaki üst sınır sebebiyle 138.172.926,00 TL idari para cezası uygulanması yönünde tesis edilen … tarih ve … sayılı İstanbul Valiliği İl Ticaret Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” hükmü; 2. maddesinde, “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmü; 48. maddesinin birinci fıkrasında "Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir." hükmü; ikinci fıkrasında, "Tüketici, mesafeli sözleşmeyi ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce ayrıntıları yönetmelikte belirlenen hususlarda ve siparişi onaylandığı takdirde ödeme yükümlülüğü altına gireceği konusunda açık ve anlaşılır şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilir. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir." hükmü; altıncı fıkrasında, "Mesafeli sözleşmelerde, kapsam dışı sözleşmeler, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, bilgilendirme yükümlülüğü, teslimat ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir." hükmü; 52. maddesinin birinci fıkrasında, "Abonelik sözleşmesi, tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir" hükmü; 77. maddesinin birinci fıkrasında, "Bu Kanunun 4 üncü, 6 ncı, 7 nci, 18 inci, 19 uncu, 20 nci, 21 inci, 23 üncü, 26 ncı, 30 uncu, 33 üncü, 35 inci, 48 inci, 49 uncu, 51 inci, 52 nci, 54 üncü ve 57 nci maddelerinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için iki yüz Türk Lirası idari para cezası uygulanır." hükmü; on dokuzuncu fıkrasında, “Bu maddenin sekizinci, dokuzuncu, on ikinci ve on üçüncü fıkralarındaki idari para cezaları hariç olmak üzere, aykırılığın tespit edildiği tarih itibarıyla bir takvim yılında uygulanan toplam idari para cezası tutarının yirmi beş bin Türk Lirasını aştığı durumlarda, bu miktardan az olmamak ve yüz milyon Türk Lirasını geçmemek üzere toplam idari para cezası tutarı; a) Cezaya muhatap gerçek ya da tüzel kişinin, aykırılığın tespitinden bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde beşini aşamaz. Bir önceki yıl gayrisafi gelirinin oluşmaması hâlinde, tespit tarihi itibarıyla oluşan gayrisafi geliri dikkate alınır. Gayrisafi gelirlerinin bildirilmediği veya yanlış bildirildiği durumlarda bu bent hükmü uygulanmaz. ...” hükmü getirilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasında, “Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemez.”; ikinci fıkrasında, “Soruşturma zamanaşımı süresi; a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde dört, c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç, yıldır.” hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, ''Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.'' hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, ''Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.
'' hükmü; 447. maddesinin ikinci fıkrasında, "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." hükmü yer almaktadır.
27/11/2014 tarih ve 29188 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinin 5. maddesinde, mesafeli sözleşmenin kurulmasından ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce, satıcı veya sağlayıcı tarafından tüketicinin bilgilendirilmesi zorunlu olan hususlar belirtilmiş; 6. maddesinin dördüncü fıkrasında, "Siparişe ilişkin bilgilerin sınırlı alanda ya da zamanda sunulduğu bir ortam yoluyla mesafeli sözleşmenin kurulması halinde, satıcı veya sağlayıcı 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (g) ve (h) bentlerinde yer alan hususlarda, tüketiciyi sipariş vermeden hemen önce açık ve anlaşılabilir bir şekilde söz konusu ortamda bilgilendirmek ve 5 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan bilgilerin tamamını en geç mal teslimine veya hizmet ifasına kadar yazılı olarak göndermek zorundadır." kuralına; beşinci fıkrasında, "Üçüncü ve dördüncü fıkralarda belirtilen yöntemlerle kurulan ve anında ifa edilen hizmet satışlarına ilişkin sözleşmelerde tüketicinin, sipariş vermeden hemen önce söz konusu ortamda 5 inci maddenin birinci fıkrasının sadece (a), (b), (d) ve (h) bentlerinde yer alan hususlarda açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirilmesi yeterlidir." kuralına; 7. maddesinde, "Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin 6 ncı maddede belirtilen yöntemlerle ön bilgileri edindiğini kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak teyit etmesini sağlamak zorundadır. Aksi halde sözleşme kurulmamış sayılır." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Davacı şirketin 2015 yılındaki sözleşme ve işlemlerinin denetlenmesi kapsamında düzenlenen inceleme raporunda, toplam 3.829.154 adet işlemde tespit edilen mevzuata aykırılıklar sebebiyle uygulanması gereken idari para cezası tutarı 842.413.880,00 TL olarak hesaplanmış, davalı idarece 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesinin on dokuzuncu fıkrası dikkate alınarak davacı şirkete 2018 yılı için öngörülen üst sınır olan 138.172.926,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesi tarafından, inceleme raporunda tespit edilen işlem sayısı ile ceza kararında yer alan işlem sayısı ve dönemler dikkate alındığında, soruşturma zamanaşımına uğrayanlar açısından hiçbir ayrım yapılmaksızın mevzuata aykırılığı tespit edilen tüm işlemler ceza kararına dahil edilerek, zamanaşımına uğramış aykırılıklar değerlendirme dışı bırakılmadan inceleme raporunda tespit edilen tüm işlemler üzerinden idari para cezası verilmesine dair işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karara karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesince reddedilmiştir.
Davalı idare tarafından, idari para cezası öngörülen tüketici işlemlerinin tamamının davacı şirket tarafından müfettişliğe ibraz edilen belgeler üzerinden tespit edildiği, Bakanlık müfettişlerinin işlem ve uygulamaları tek tek incelemek suretiyle tespitleri yaptığı ve para cezası uygulanacak işlemlere ayrı tablolar halinde inceleme raporunun ekinde yer verildiği, bu incelemeler sonucunda davacı şirketin işlem ve sözleşmelerinde tespit edilen ve inceleme raporunun yazım tarihi itibarıyla zamanaşımına uğramamış olan 3.829.154 adet mevzuata aykırılık hakkında idari para cezası uygulandığı, rapor tarihi ile işlem tarihi arasında geçen sürede zamanaşımına uğrayan işlemler çıkarılsa dahi geriye zamanaşımına uğramamış işlemler için uygulanması gereken idari para cezası tutarının 399.504.600,00 TL olacağı, bu tutarın da Kanun'daki üst sınır sebebiyle davacı şirkete verilmiş olan 138.172.926,00 TL idari para cezası tutarından daha yüksek olduğu, inceleme raporu ve ekindeki listeler mahkeme heyetince incelense ya da anılan rapor ve ekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılsaydı, bütün işlemler içinde rapor yazım tarihi ile işlem tarihi arasında zamanaşımına uğrayan aykırılıkların davacıya uygulanacak idari para cezası miktarını değiştirmeyeceğinin görüleceği ileri sürülmüştür.
Bu durumda, dava konusu işlemin sebep unsurunu oluşturan aykırılıkların birbirinden bağımsız çok sayıda işlemden oluştuğu, dolayısıyla zamanaşımına uğramış olan aykırılıkların dava konusu işlem bütününden ayrılabileceği de dikkate alındığında; dava konusu işlemin dayanağı inceleme raporu ve eklerinin incelenmesi suretiyle, işlem tarihi itibarıyla zamanaşımına uğrayan aykırılıkların tespit edilmesi, bu aykırılıkların idari para cezası uygulanan toplam aykırılık sayısından çıkarılması durumunda geriye kalanlar için uygulanması gereken idari para cezası tutarının tam olarak ne kadar olacağının belirlenmesi, bu konuda gerekli görüldüğü takdirde, tarafların zamanaşımı ve diğer konulardaki iddia ve savunmaları ile inceleme raporu ve ekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, dolayısıyla zamanaşımına uğramış aykırılıklara da yaptırım uygulanmış olmasının tesis edilen işlemi kısmen veya tamamen sakatlayıp sakatlamadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, zamanaşımına uğramış aykırılıklar değerlendirme dışı bırakılmadan tespit edilen tüm işlemler üzerinden idari para cezası verilmesine dair işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yönündeki ... İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.