9. Ceza Dairesi 2020/1235 E. , 2020/2314 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Hüküm : TCK"nın 241/1, 52/2-4, 51 maddesi gereğince erteli 3 yıl hapis ve 40.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılanlar ..., ..., ..., ..., ... vekilinin sanık hakkındaki tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın tefecilik suçu yönünden katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece bu suç yönünden usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müştekiler ..., ..., ..., ..., ... vekilinin tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan Hazine
vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı kişiye karşı birden fazla işlenerek kazanç elde etmek amacıyla ödünç para veren sanık hakkında zincirleme şekilde tefecilik suç hükümlerini düzenleyen TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
TCK"nın 62. maddesi uyarınca, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama süresindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri gibi hususları içeren takdiri indirim nedenlerinin varlığı tartışılıp karar yerinde gösterilmeden karar verilmesi,
28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmiş olması,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal Kararı ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
..."in beyanında 2010 - 2011 yıllarında para aldığını beyan etmesi, 2011 yılı içinde ay ve gün belirlenmemesi karşısında, sanığın lehine olarak suç tarihinin 01.01.2011 tarihi yerine gerekçeli karar başlığında 31.01.2013 olarak gösterilmesi,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın CMK"nın 231/11. maddesi gereğince ele alınması için ilgili mahkemesine mahallince ihbarda bulunulmaması,
Tefecilik suçundan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, hazine vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.