(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2019/1512 E. , 2019/4927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından, bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan ... ilçesi 189 ada 27 parselde yapılacak olan A-3 Blok, 60 numaralı daireyi, “... Evleri Satış Sözleşmesi” ile satın aldığını, davalı tarafından verilen ilanlarda, sosyal alanların etrafı çevrili site içinde gösterildiğini, ancak yapılan araştırma sonucunda da bu sosyal tesislerin kamuya ait arazi içerisinde bulunduğunun anlaşıldığını, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini ve konutunun değer kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 13.000,00-TL değer kaybı bedeli ve tazminatın satım tarihinden itibaren işleyecek değişken reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalı ...Ş., talebin zaman aşımına uğradığını eksik ve ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, süresinde ayıp ihbarı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Anılan karar Dairemizin 2015/ 989 Esas- 2015/37473 Karar sayılı ve 22.12.2015 tarihli kararı ile “ mahkemece işin esası incelenerek, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti aracılığı ile, davacının isteyebileceği bedel indirimi miktarının taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli raporla tespit edilmesi ve bu değer farkının ödetilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. ” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 14.09.2017 tarihli son kararında; "Davacının davasının kısmen kabulüne, 6.691 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamından önce alınmış olan raporda; bilirkişilerce iki ayrı duruma göre hesaplama yapılmış olup; birinci durumda keşif tarihindeki mevcut durum dikkate alınarak basketbol sahaları hariç sosyal donataların site içerisinde kalması ve site sakinlerince kullanılması halinde 6.691,00TL değer kaybı oluştuğu, ikinci duruma göre sosyal donatıların bulunduğu alanın tamamen kamuya terk edilmesi halinde ise 13.382,00TL değer kaybı oluştuğu şeklinde görüş bildirilmiş, mahkemece keşif tarihindeki mevcut durum dikkate alınarak bir kısım sosyal donatıların site sakinlerince kullanılması halinde 6.691,00TL değer kaybı oluştuğuna ilişkin hesaplama hükme esas alınmıştır.
Keşif tarihinde herne kadar bu sosyal donatıların bir kısmının halen site sakinlerince kullanıldığı belirtilmişse de; dosya içeriğinden taahhüt edilen bu sosyal tesislerin tamamının mülkiyeti ... Belediyesi’ne ait 189 ada 14 parsel üzerinde inşa edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda edimin ifasındaki bu yöne ilişkin eksiklik nedeniyle satıcının alıcıya karşı tamamen sorumlu olduğunun kabulü ile mahkemece yukarıda açıklanan olgular gözetilerek sosyal donatıların bulunduğu alanın tamamen kamuya terk edilmesi halinde 13.382,00TL değer kaybı oluştuğu şeklindeki bilirkişi hesaplaması dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, site sakinlerinin halen yararlandığı belirtilerek rapordaki birinci bölüm hesabına itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilimiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.