2. Ceza Dairesi 2020/15661 E. , 2020/10392 K.
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 31/3, 168/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 420,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Malatya Çocuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarihli ve 2018/213 Esas, 2018/396 sayılı Karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/04/2020 gün ve 19887-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2020 gün ve 2020/44077 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçu ile birlikte işlediği iddia olunan nitlikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarının istinaf edilmesi üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 23/05/2019 tarihli ve 2018/3009 esas, 2019/1134 sayılı kararı ile nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından verilen hükümler yönünden "...suça sürüklenen çocuk ..."nın suçu ... ile birlikte işlediklerine dair, hukuka uygun elde edilmiş başka bulgular ile desteklenmeyen soyut nitelikte kalan beyanları dışında, suça sürüklenen çocuk ..."ın atılı suçlardan mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk ..."ın atılı suçlardan beraati yerine, yerinde olmayan gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,...suça sürüklenen çocuk ..."ın atılı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediğinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatine karar verilmek sureti ile hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine..." şeklinde karar verildiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun kesin nitelikte olması nedeniyle yasal imkansızlık nedeniyle istinaf incelemesine konu olamayan mala zarar verme suçu yönünden de üzerine atılı suçu işlediği ispat edilemediği, mahkumiyetine karar verilmesine ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından bahisle beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İnceleme konusunu oluşturan davada, her ne kadar suça sürüklenen çocuk ... hakkında, Malatya Çocuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarihli ve 2018/213 Esas - 2018/396 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, bu mahkumiyet hükümlerinin suça sürüklenen çocuk tarafından istinaf edilmesi üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 23/05/2019 tarihli ve 2018/3009 Esas, 2019/1134 Karar sayılı kararı ile anılan mala zarar verme suçundan verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun -anılan hüküm kesin nitelikte olduğundan- reddine; hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin ise bozulmasına ve bununla birlikte suça sürüklenen çocuk ...’ın atılı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediği sabit olmadığından atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine karar verilmek suretiyle hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine kararı verildiği anlaşılmış ise de; kesinleşen hükümden sonra ortaya çıkan bu durumun ancak 5271 sayılı CMK’nın 311/1-e maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi sebebi olabileceği, kanun yararına bozma gerekçesi yapılamayacağından ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı da bulunmadığından, (MALATYA) Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 12/07/2018 tarihli ve 2018/213 Esas - 2018/396 Karar sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 12/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.