2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/24689 Karar No: 2014/5870
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/24689 Esas 2014/5870 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/24689 E. , 2014/5870 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Konya 4. Aile Mahkemesi TARİHİ :21.03.2013 NUMARASI :Esas no: 2012/189 Karar no:2013/207
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafnıdan temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalılardan Musa ile Konya 3. Aile Mahkemesinin 18.12.2009 tarihinde kesinleşen 2007/99 esas 2008/321 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, evlilik birliği sırasında aile konutu olarak kullanılan davaya konu taşınmazı davalı Musa"nın boşanma öncesinde 08.01.2007 tarihinde diğer davalı Aziz"e sattığını, bu taşınmaza yaptığı katkıya yönelik alacak davası açtığını belirterek taşınmazın evlilik birliği sırasında ve satış tarihi sırasında aile konutu niteliğinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Eşlerden birinin adına kayıtlı olan ve aile konutu olarak kullanılmakta olan taşınmazı diğer eşin rızası bulunmadıkça devredemeyeceğine ilişkin Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki koruma evlilik birliğinin devamı süresince geçerli olan bir korumadır. Somut olayda davacı ile davalı Musa arasındaki evlilik birliği boşanma ile sona erdiğine göre, taşınmaz adına kayıtlı olmayan davacı eski eş, artık bu korumadan yararlanamayacaktır. Öte yandan taşınmaza yapılan katkıya dayalı alacak davasında katkı alacağına hükmedilmesi için taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunun ispatı da gerekmez. Tüm bu hale göre davacının eldeki bu davayı açmakta hukuki bir menfaati bulunmamaktadır. Davacının dava açmakta hukuki bir menfaatinin bulunmaması dava şartlarından olup (6100 Sayılı HMK md 114/1 -h) mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ( 6100 Sayılı HMK md 115). O halde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.03.2014 (Pzt.)