Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3055
Karar No: 2020/5754
Karar Tarihi: 15.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3055 Esas 2020/5754 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3055 E.  ,  2020/5754 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Türk Sigorta A.Ş. vekili ile davalılar Maruf ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı ... vekili; davalılardan ...’ın maliki, diğer davalının ise sürücüsü olduğu aracın 17.09.2013 tarihinde davacının babası ...’a çarpması neticesinde vefat ettiğini, desteğin inşaat mühendisi olup uzun zamandır adliyelerde bilirkişilik yaptığını, desteğin emekli sandığından almış olduğu aylık çıplak maaşının 2013 Kasım ayı itibariyle 1.993,37 TL olduğunu, öte yandan desteğin bilirkişilikten dolayı 2013 yılında 10 aylık toplam gelirinin 133.458,30 TL olduğunu, bu durumda desteğin aylık 13.000,00 TL civarında ek gelire sahip olduğunu, davacının babasının ölümü neticesinde defin, cenaze ve sonrası merasim
    ve mevlütlerden dolayı yaklaşık 6.000,00 TL’lik bir masrafının olduğunu, davacının çalışması yanında iyi bir gelire sahip olan babasının bugüne kadar kendisine sunduğu fiili ve düzenli destekle yaşamını sürdürdüğünü, bu nedenle maddi ve manevi olarak destekten yoksun kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 60.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılardan ... ve ...’tan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/248 E. sayılı dosyasında davacı ... vekili; trafik kazasında eşini yitiren davacı ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sürücü ve malik olan davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen...Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/126 E. sayılı dosyasında davacı ... vekili; 17.09.2013 günü meydana gelen kazada müvekkilinin eşi ..."un vefat ettiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Yasanın 107. maddesi gereğince şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesi ile tazminat talebini davalı ... şirketi yönünden 97.666,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davanın ve birleşen davaların kısmen kabulüne; asıl davada davacı ... için 450,00 TL maddi tazminat ve 3.000,00 TL manevi tazminatın, birleşen davada davacı ... için 97.666,00 TL maddi tazminat ve 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi için (sigorta poliçesinde yazılı limit ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden işleyecek yasa faizi ile birlikte davalı ... şirketi 97.666,00 TL"den sorumlu olmak üzere, (diğer davalılar maddi ve manevi tazminattan birlikte sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili ile davalılar Maruf ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 2.080,00 TL olup, davacı ... yönünden hükmedilen maddi tazminat miktarı 450,00 TL olduğundan karar tarihi
    itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davacı ... yönünden hükmedilen maddi tazminat miktarı kesin olduğundan davalı ... şirketi vekili ile davalılar Maruf ve ... vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekili ile davalılar Maruf ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    TBK"nun 53/3. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
    Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK"dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtilmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise SGK kayıtları
    olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.
    Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.
    Somut olayda; dava dilekçesinde kazada ölen desteğin inşaat mühendisi olup uzun zamandır adliyelerde bilirkişilik yaptığı, desteğin emekli sandığından almış olduğu aylık çıplak maaşının 2013 Kasım ayı itibariyle 1.993,37 TL olduğu, öte yandan desteğin bilirkişilikten dolayı 2013 yılında 10 aylık toplam gelirinin 133.458,30 TL olduğu, bu durumda desteğin aylık 13.000,00 TL civarında ek gelire sahip olduğu belirtilerek destek tazminatı talep edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden 01.01.2013-30.10.2013 tarihleri arasında bilirkişilik görevinden dolayı desteğe yapılan reddiyatların toplamı 133.458,30 TL, gelir vergisinin 36.945,90 TL, damga vergisinin 1.014,10 TL olduğu, desteğe yapılan reddiyat toplamından gelir vergisi ve damga vergisi mahsup edildiğinde desteğin 01.01.2013-30.10.2013 dönemine ait bilirkişilikten elde ettiği net kazancının 95.498,30 TL olduğu, bunun da asgari ücretin 11,87 katı olduğunun kabulü ile bilinen dönem kazancı hesaplanmış, daha sonraki bilinmeyen dönem için %10 artış, %10 iskonto yapılmak suretiyle destek zararı hesaplanmıştır.
    Davaya konu kazada ölen ...’un 64 yaşında olduğu, desteğin geliri bakımından SGK ya da vergi dairesi gibi resmi kurumlardan araştırma yapılmadığı hususları gözetildiğinde; desteğin geliri için yapılan araştırma yetersizdir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece; öncelikle davacılar desteğinin vefatından önce bilirkişilik yapmasından dolayı vergi mükellefi olarak çalışmanın gerekeceği gözetilmek suretiyle, ilgili vergi dairesinden beyanname vermesi gereken kişilerden olup olmadığının sorularak kazançlarına ilişkin belgelerin getirtilmesi, desteğin inşaat mühendisi olması nedeni ile ilgili meslek odasından bilirkişilik yaptığı dosyalardan elde edebileceği gelirin sorulması, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazançları dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirin net biçimde belirlenmesi gerekir. Davacıların murisinin mahkemelerde bilirkişilik yaptığı dikkate alındığında sadece bir yıllık gelirine bakılarak pasif döneme ilişkin 12 yıllık gelir hesabı yapılması doğru olmamıştır. Bilirkişilik görevi mahkemelerce verilen dosyalarla sınırlı olup, sadece bir yıllık kazanç dikkate alınarak gelir hesabı yapılamaz. Davacıların desteğinin kaza anında 64 yaşında olması, 12 yıl için pasif dönem hesabı yapılması karşısında, desteğin her zaman bilirkişilikten aynı geliri elde etmesinin mümkün olmaması dikkate alınarak, desteğin uzmanlık alanına göre ağırlıklı olarak hangi mahkemelerde bilirkişilik yaptığının tespiti ile bilirkişi ücret tarifeleri de değerlendirilmek suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre (davalılar lehine oluşan kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, sadece 01.01.2013-30.10.2013 dönemine ait reddiyatlara dayalı kazanç tespiti ve tespit edilen hesap üzerinden eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    4-Davacı ... vekili; birleşen...Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/126 E. sayılı dosyasında davalılar sürücü ve malikten maddi tazminat istememiş, talebini davalı ... şirketine yöneltmiştir. Ancak mahkemece, davacı ... yönünden birleşen davada 97.666,00 TL’den sigorta şirketi ile birlikte diğer davalıların da sorumlu olduğuna (diğer davalılar maddi ve manevi tazminattan birlikte sorumlu olmak üzere)karar verilmekle, infazda tereddüt yaratacak şekilde ve talep aşılarak hüküm kurulmuştur. Mahkemenin gerekçeli kararı ifade olunan sebeplerle, infazda tereddüt uyandıracak mahiyette olup, bu durum HMK"nun 297/II. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, infazda tereddüt uyandırmayacak bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... yönünden hükmedilen maddi tazminat miktarı kesin olduğundan davalı ... şirketi vekili ile davalılar Maruf ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin kesinlik nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekili ile davalılar Maruf ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekili ile davalılar Maruf ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Maruf ve ... yararına, birleşen ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/126 E. sayılı dosyasında
    verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Maruf ve ... ile Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketine geri verilmesine 15/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi