
Esas No: 1997/2016
Karar No: 1998/2272
Karar Tarihi: 27.05.1998
Danıştay 4. Daire 1997/2016 Esas 1998/2272 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Vergi Mahkemesi, bir bankanın şahsi kefalet ve gayrimenkul ipoteği ile teminat altına aldığı krediler için ayrılan karşılığın gider yazılması eleştirisi ile karşılaştı. Banka, 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca bu karşılığı oluşturmuştu. Ancak Vergi Mahkemesi, söz konusu kararın hangi alacakların teminatlı alacaklar olarak kabul edileceğini belirttiğini ve şahsi kefalet ve gayrimenkul ipoteğine bağlanmış alacaklara yer vermediğini belirterek tarhiyatı kaldırdı. Davalı İdare, Bakanlar Kurulu Kararı'nın yetki sınırlarını aştığını savundu ancak Yargıtay, temyiz başvurusunu reddetti.
Kanun maddeleri:
- 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 32. maddesi
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1998
Karar No : 2272
Esas Yılı : 1997
Esas No : 2016
Karar Tarihi : 27/05/998
88/12937 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI UYARINCA ŞAHSİ KEFALET VE GAYRİMENKUL İPOTEĞİ İLE TEMİNAT ALTINA ALINAN KREDİLER İÇİN AYRILAN KARŞILIĞIN İLGİLİ BKK DA ŞAHSİ KEFALET VE GAYRİMENKUL İPOTEĞİNİN TEMİNATLI ALACAKLAR ARASINDA SAYILMAMASI VE BUNLARIN PARAYA ÇEVRİLMESİNDE KARŞILAŞILMASI OLASI ZORLUKLAR DİKKATE ALINDIĞINA TEMİNATLI ALACAKLAR OLARAK KABUL EDİLMEMESİ NEDENİYLE GİDER YAZILABİLECEĞİ HK.
1994 yılı işlemleri incelenen davacı bankanın 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca şahsi kefalet ve gayrımenkul ipoteği ile teminat altına aldığı krediler için ayrılan karşılığı gider yazması eleştiri konusu yapılarak re'sen kurumlar vergisi salınmış, fon hesaplanmıştır. ...Vergi Mahkemesi … sayılı kararıyla; 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 32 nci maddesine dayanılarak çıkarılan 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında hangi alacakların teminatlı alacaklar olduğunun birer birer sayıldığı, ancak şahsi kafalete ve gayrimenkul ipoteğine bağlanmış olan alacaklara teminatlı alacaklar arasında yer verilmediği, anılan yasa ve kararname hükümlerinin birlikte irdelenmesinden teminatlı oldukları kabul edilen alacakların tesbitinde risk faktörünün ön planda tutulduğu, ipoteğin paraya çevrilmesinde karşılaşılması olası zorluklar gözönünde tutularak şahsi kefalet ve gayrımenkul ipoteğine bağlanmış olan alacakların teminatlı alacaklar olarak kabul edilmediği, gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, Bankalar Kanunun'da sadece teminatsız alacaklara ilişkin karşılığın gider yazılabileceğinin belirtildiğini, Bakanlar Kurulunun, hangi alacaklar için ayrılan karşılığın gider yazılmasını belirleme konusunda yetkisi olmadığını ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine karar verildi.