19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12610 Karar No: 2016/3428 Karar Tarihi: 03.03.2016
1136 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12610 Esas 2016/3428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında iddia edilen suçlar arasında evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma da yer alıyor. Ancak, sanığın savunmasında suçu işlemediğini iddia etmesi üzerine, dosya incelendiğinde, sanık tarafından onaylanan belgelerin denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisinde bulunmadığı ortaya çıktı. Bu nedenle, iddianın, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirilmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekiyor. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilen sanık için yapılan değerlendirme, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli kararıyla bazı hükümlerinin iptal edilmesinden dolayı yeniden yapılması gerekiyor. Bu nedenlerle, kararın yetersiz gerekçeli olduğuna ve bozulması gerektiğine karar verildi. Kanun maddeleri ise Anayasanın 141, CMK'nın 34, 230, 289, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi olarak belirtiliyor.
19. Ceza Dairesi 2015/12610 E. , 2016/3428 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : 1136 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanık hakkında evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından da idianame düzenlenip son soruşturma açılmasına karar verildiği anlaşılmakla bu suçlardan zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1)Anayasanın 141, CMK"nın 34, 230, 289. maddelerinin, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları ve de herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olmasını zorunlu kılması, tahrifat yapılan belgelerin sanık tarafından onaylanarak kullanıldığının iddia edilmesine karşın, sanık tarafından onaylanan belgelerin denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisinde bulunmadığı gibi sanığın savunmasında yüklenen suçu işlemediğini beyan eylemesi karşısında, öncelikle sanık tarafından "aslının aynıdır" ibaresi ile onaylanan belgeler denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisine getirtilerek zamanaşımı süresinin sona erip ermediğinin belirlenmesi için en son belgenin hangi tarihte kullanıldığı ve buna bağlı olarak suç tarihi kesin olarak tespit edilip, Yargıtay"ın denetim görevini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler karşısında mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddianın, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirilmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiğinin gözetilmediği gibi, iddianın hangi nedenle savunmaya üstün kılındığı denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... E., ... K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.