10. Hukuk Dairesi 2016/4106 E. , 2016/5424 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigorta başlangıcı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 108’inci maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olup, ispatı için özel bir usul öngörülmemiştir. Resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
Eldeki dosyada, davacı 31.07.1996 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespitine ilişkin açmış olduğu davada mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece, verilen ilk hüküm "…506 sayılı Yasanın 79. maddesi; yönetmelikle tespit edilen belgelerin işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabileceklerini öngörmektedir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına
ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Mahkemece; öncelikle, davalı işyerinin sicil numarası ve kapsam durumu araştırılıp belirlenmeli, bu saptama çerçevesinde, kabule konu tarihte işe giriş bildirgesinin bulunup bulunmadığı ile, aynı yıla ait serilerden olup olmadığı ve intikal durumu araştırılıp irdelenmeli, hizmet cetveli ve dönem bordolarındaki bildirimler de dikkate alınmak suretiyle ve davanın 09.03.2010 tarihinde açıldığı hususu da gözetilerek ve bu çerçevede hak düşürücü süre de irdelenerek, toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre bir hüküm tesis edilmelidir…" görüş ve düşüncesiyle bozulmuş olup, Mahkemece, Dairemizin 2011/16425 Esas, 2011/17869 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereği yerine getirilmediğinden, inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamıştır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler, açıklamalar ve bozma ilamımız ışığında dava değerlendirildiğinde mahkemece; sigorta başlangıcının tespiti bakımından yukarıdaki yönteme uygun olarak inceleme yapılmalı ve toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Söz konusu ilam gerekleri yerine getirilmeksizin ve yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.