10. Hukuk Dairesi 2016/4139 E. , 2016/5423 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
Eldeki dosyada, davacı 01.06.1990-20.06.2003 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti istemli açmış olduğu davada mahkemece, davacının 01.04.1992-20.06.2003 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece, verilen ilk hüküm ‘…mahkemece; tarafların gösterdiği delillerle yetinilmeyip, kendiliğinden araştırma yapılarak, işçilik alacaklarına ilişkin ... İş Mahkemesinin .../... Esas sayılı dava dosyasının celbedilmeli ve işçilik alacakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, işyerinde Kurum tarafından yapılmış tespit ve müfettiş raporu bulunup bulunmadığı araştırılmalı, davalı işverenin bordrolarına kayıtlı davacı ile birlikte çalışan kişiler ile, gerektiğinde aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çalışmanın tam zamanlı olup olmadığı, işin ve işyerinin kapsamı gözetilerek belirlenmeli, talep edilen dönemde davadışı işyerlerinden bildirimde bulunulduğu görüldüğünden talep edilen dönemde davalı işyerinde geçen çalışmalar tespit edilmeli, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir…’ görüş ve düşüncesiyle bozulmuş olup, Mahkemece, Dairemizin .../... Esas, .../... Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereği yerine getirilmediğinden, inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamıştır.
Bu bakımdan, işçilik alacakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, çalışmanın mahiyeti ve süresi irdelenmek suretiyle araştırılmalı, dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınması gerekirken söz konusu ilam gerekleri yerine getirilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
Söz konusu ilam gerekleri yerine getirilmeksizin ve yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."e iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.