17. Hukuk Dairesi 2016/3413 E. , 2017/12297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili ve davalılar ... ve ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ..."in kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp ıslah dilekçesi ile artırılan toplam 76.502,70 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren faiz ile desteğin anne babası için 30.000,00"er TL, kardeşleri için 15.000,00"er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile davacı anne ... için 17.358,37 TL maddi tazminatın, davacı baba ... için 13.242,71 TL maddi tazminatın davalılardan ..., ... ... ve ... açısından olay tarihi olan 03/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... Şirketi açısından ise dava tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı anne ... için 20.000,00 TL, davacı baba ... için
15.000,00 TL, davacı kardeş ... için 5.000,00 TL, davacı kardeş ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ... ve ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... Petrol Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar ... ve ... Petrol Ltd. Şti. vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda kazanın; ölenin arkadaşları ile birlikte yolun ortasındaki orta refüjde bulunan kanalda bulundukları, davalı ..."in bulunduğu benzin istasyonuna doğru torpil attıkları, bunun üzerine davalı ..."in su şişesini ölene ve arkadaşlarına doğru fırlattığı, ölenin su şişesinin kendisine değmemesi için kanaldan karşı tarafa doğru kendisini attığı ve yola çıkarken park halinde bulunan tırdan dolayı gelen aracı görmediği, davalı araç sürücüsü ..."ın sürücüsü olduğu araç ile çarpması şeklinde gerçekleştiği, davalı ..."in ise yaşları 11 ile 13 arasında değişen ölen ve yanında bulunanlara su şişesi atıp öleni kontrolsüz şekilde yola çıkmasına neden olmasından dolayı tali kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hususlar ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile artırdığı maddi tazminatın dava tarihinden itibaren faiz ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği halde talep aşılacak şekilde (HMK"nın 26.md.) olay tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, hem kabul edilen maddi tazminat ile manevi tazminat miktarları yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi, hem de red edilen her tazminatlar yönünden de her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar ... ve ... Petrol Ltd. Şti. vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan
nedenlerle davalılar ... ve ... Petrol Ltd.Şti. vekili ile davalı ... vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Petrol Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,70 TL kalan harcın temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...ile davalı ..."a geri verilmesine 28/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.