10. Ceza Dairesi 2020/20434 E. , 2021/6724 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İZMİR Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1) Mahkûmiyet; İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarihli 2018/195 esas ve 2018/542 sayılı kararı
2) Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi’nin 06/07/2020 tarihli 2019/3291 esas ve 2020/1972 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler sanık ... ve müdafii, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanığın Afyonkarahisar 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan gönderdiği 21/04/2021 havale tarihli dilekçesinde yer alan “... Almış olduğum 10 yıl hapis cezası ve 20.000 TL Adli para cezasının siz büyüklerim tarafından "ONAYLATILARAK" tarafıma ivedilikle tebliğ edilmesini ve gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ve talep ederim.” şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Dosya içerisinde bulunan 23/12/2018 tarihli ölçüme dayalı kroki ve fotoğraflar, sanık ... hakkında TCK’nın 188/4-b maddesinin uygulanmasına yeterli olduğundan tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ..."ın dilekçelerinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık ..."nın tekerrüre esas alınan Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/06/2008 tarih, 2018/363 esas ve 2008/429 karar sayılı ilamındaki mahkûmiyetinin, TCK"nın 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup; tekerrüre esas alınan bu ilam sebebiyle uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ..."nin adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğünün “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanun"la getirilen TCK"nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ..."ın yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar Hamza ve Cumali hakkındaki tahliye talebinin reddine,
C) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, ancak;
1-UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık hakkında, suç tarihi 07.12.2017 ve iddianame tarihi 10.07.2019 olan uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle yargılamanın Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2019/334 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiği, temyize konu dosyada ise sanığın 04.12.2017 tarihli eylemi nedeniyle 23.05.2018 tarihli iddianame ile kamu davasının açıldığı, bu haliyle belirtilen suç tarihleri arasında hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşıldığından; halen derdest olan Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2019/334 esas sayılı dosyasının bu dava ile birleştirilmesi; kesinleşmiş ise dava dosyasının aslı ya da denetime imkan verecek şekildeki onaylı suretinin bu dosya içine konulması, tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, sanığın hukukî durumunun belirlenmesi, belirtilen suçların zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler nedeniyle, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olup, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 06/07/2020 tarih, 2019/3291 esas ve 2020/1972 sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.