13. Hukuk Dairesi 2016/13990 E. , 2019/4921 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurum ile ....... genel destek hizmetleri işi için 32 elemanla ve 01/01/2010-31/12/2010 döneminde hizmet alım sözleşmesi imzaladığını, davalı kurum şirket tarafından çalıştırılan işçilerle ilgili olarak 5510 Sayılı Kanuna göre Hazinece karşılanan %5 oranında sigorta primleri tutarı olan 20.893,15 TL"yi şirket hak edişlerinden kestiğini, davalı kuruma yapılan kesintilerin iadesi için 02/02/2014 tarihinde ihtar gönderildiğini, ancak red cevabının geldiğini, 5510 Sayılı Kanunun 81. Maddesine eklenen (ı) bendinde "Özel sektör işverenlerinin, işveren sigorta prim hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılanacağının" öngörüldüğünü, bu hükmün amacının özel sektör işverenlerinin işçi çalıştırmalarını teşvik amacını taşıdığını, 25/10/2008 tarihli ve 27035 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliğinde de özel sektör işverenlerinin, işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılanacağının belirtildiğini, söz konusu desteğin sağlanması için öngörülen şartların şirket tarafından karşılanmış olduğunu, kesinti uygulamasının Kamu İhale Kurumu Genel Tebliğine dayandırılamayacağını, normlar hiyerarşisine göre kanun hükmünün tebliğinden önce geldiğini, bu konuda pek çok yargı kararlarının bulunduğunu ve bunların Yargıtay"ca onandığını, devletçe sağlanan bu desteğin sözleşmeden kaynaklanan bir fiyat farkı talebi ya da ek bir talep olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenlerle davalı kurum tarafından şirketin hak edişlerinden kesinti yapılmasının mevzuata aykırı olduğunu ve haksız olarak yapılan kesinti tutarı 20.893,15 TL"nin, kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek kendilerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 20.893,13 TL"nin bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava dilekçesi ile 20.893,13 TL"nin kesinti tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminini talep etmiş, Mahkemece kesinti tarihi itibariyle faize hükmedilerek kesintinin iadesine karar verilmiştir. Dava konusu olayda, davacı, davalı yana 01/02/2014 tarihli kesintinin 3 gün içinde iadesi için ihtarname göndermiş ve ihtarname 03/02/2014 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı ödeme için verilen 3 günlük süre sonu olan 06/02/2014 tarihinde temerrüde düşmüş olduğundan, mahkemece temerrüt tarihi itibariyle faize hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. bendindeki cümlenin çıkarılarak yerine “Davanın kabulü ile; 20.893,13 TL"nin 06/02/2014 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......