23. Hukuk Dairesi 2016/3596 E. , 2019/1953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Avukat ... gelmiş tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatif ile davadışı yüklenici ... Ltd. Şti. arasında 2005 yılında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili kooperatifin 35 üyesinin bulunduğunu ancak sözleşmeye göre kooperatife 24 adet dairenin düştüğünü bu nedenle sözleşme gereğince 11 adet dairenin belirlenerek dava dışı yükleniciden satın alınmak üzere anlaşmaya varıldığını, 2009 yılında beş üyenin kendiliğinden üyelikten ayrılması sebebiyle ihtiyaç duyulan daire sayısının 30"a düştüğünü, üyelikten ayrılan kişilere 125.000 TL. para iadesinin yapıldığını, 2009 yılında kura çekimi sırasında hazirun listesinde 35 kişinin isminin bulunması üzerine noterlik görevlisinin geri kalan 30 kişi için kura çekimi yapılmayacağını ve üye sayısının 35"e tamamlanmasının gerektiğini beyan ettiğini, bunun üzerine yönetim kurulunun 20.05.2009 tarihli ve 23 sayılı karar ile yüklenici firmanın müdürü olan ..."in akrabalarından 5 kişiye yeni davalılara üyelik devri yapılmış gibi daha önce istifa eden 5 üyenin haklarını devrettiğine yönelik işlem yapıldığını, davalıların kooperatif üyeliğinden istifa dilekçesi vermeyi taahhüt etmelerine rağmen buna yanaşmadıklarını, üyelik haklarını devreden üyelerin istifaları sebebiyle devir tarihi itibariyle üye olmadıklarını, devir alan davalı üyelerin de herhangi bir bedel ödemediklerini ve işlemin muvazaalı olduğuun ileri sürerek 20.05.2009 tarihli kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine bunun mümkün olmaması halinde davalıların üyelik kayıtlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, müvekkillleri hakkında verilen kararın kooperatif defterine işlendiğini, müvekkillerinin devir sırasında devreden şahıslara gereken ödemeleri yaptıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre 20.05.2009 tarihli ve 23 sayılı karar ile üyelik devri kapsamında davalıların üyeliklerinin kabulüne karar verildiği,
üyelik hakkını devreden ortakların 08.06.2009 tarihine kadar kooperatifteki ortaklıklarının sürdüğü, 17.05.2009 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantının 12. maddesi ile kooperatif üyeliğinden ayrılmak isteyenlere hisselerine karşılık 125.000 TL. ödemenin yapılmasının kararlaştırıldığı, üyelikleri devralan davalıların 2009 yılı içerisinde kooperatife herhangi bir ödemelerinin bulunmadığı, davalıların yüklenici ... ile aynı soyadı taşıdıkları yine kooperatif kayıtlarına göre istifa eden üyelere ödenmesi gereken 125.000 TL. tutarın virman yapılmak suretiyle nakit olarak kasadan ödendiği, istifa eden bu üyelerle ilgili 2010 yılı kooperatif defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında yapılan toplantıların hazirun cetvellerine göre kooperatifin 28 üyesinin bulunduğu, üyeliklerini devreden eski üyeler ile davalıların bu hazirun cetvellerinde isim ve imzalarının bulunmadığı, bu durumda davacı tarafn iddia ettiği gibi noter kurası esnasında hazirun cetvelinde kooperatifin tüm üyelerinin isimlerinin yer alması zorunluluğu karşısında yüklenicinin yakınları olan davalıların kooperatife üye yapılarak şekli eksikliğin ikmal edildiği ve davalıların bu sebeple muvazaalı olarak kooperatife üye olarak kayıtlarının yapıldığı, dinlenen tanıkların da bu durumu doğruladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmada vekille temsil olunan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.