Esas No: 2020/24401
Karar No: 2022/1011
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24401 Esas 2022/1011 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kasten yaralama, mala zarar verme ve tehdit suçlarından mahkum edilmiştir. Kasten yaralama suçuna verilen adli para cezası hüküm olunan geçici 2. madde gereği temyiz edilemez. Ancak mala zarar verme ve tehdit suçları için sanıkla uzlaşma işlemi yapılması gerektiği ve hükümlerin açıklamasının geri bırakılması hakkında verilen kararların hukuka uygun olmadığı belirtilerek karar bozulmuştur. Bozma sonrasında kararda geçen 1412 sayılı CMUK'nın 326. maddesi gözetilerek yeni bir hüküm verilmesi gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. madde
- 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi
- CMK’nın 253. maddesi
- TCK’nın 106/1-1.cümlesi
- TCK'nın 151. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 50/2. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi'nin 6. fıkrası’nın (b) bendi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II-Sanık hakkında mala zarar verme ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya kapsamına ve oluşa göre; her ne kadar mahkemece sanık hakkında kasten yaralama suçu yönünden uzlaştırma kapsamında yer almayan TCK’nın 86/2,3-a maddesi uygulanarak hüküm kurulmuş ise de; sanığın kardeşinin eski eşi olan katılanı TCK’nın 86/2. maddesi kapsamında kalacak şekilde yaraladığının ve nitelikli halin oluşmadığının anlaşılması karşısında, uzlaşma hükümlerinin uygulanma imkanı bulunduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1.cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve yine CMK’nın 253/3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” ibaresi madde metninden çıkarılmakla TCK’nın 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, mala zarar verme ve tehdit suçlarından uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2-Sanığın mala zarar verme suçundan eylemine uyan TCK'nın 151. maddesinde hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve sanık hakkında hapis cezasının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, 5237 sayılı TCK'nın 50/2. maddesi uyarınca hapis cezasının artık adli para cezasına çevrilemeyeceği ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeden yazılı şekilde adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
3-Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamının ve infaz süreleri geçmiş olan ilamlarının suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmadığı, tehdit suçunun niteliği gereği giderilmesi gerekli somut (maddi) bir zararın bulunmadığı, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanığın “...suçun zarar suçu olmasına karşın sanığın katılan sanık ...'nın zararını tazmin etmediği ...” şeklindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 01.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.