12. Ceza Dairesi 2019/12950 E. , 2021/568 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında "Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat" yerine "466 sayılı Yasaya Göre Tazminat", "23/06/2014" olan dava tarihi yerine "02/07/2014" ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1619 Esas – 2006/1016 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Yaralama, Mala Zarar Verme ve 6136 sayılı Yasaya Muhalefet suçlarından 18.05.2006 - 10.08.2006 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 12.09.2011 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 8.000,00 TL maddi, 10.000,00TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 1.077,80 TL maddi, 4.500,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede davacı hakkında verilen beraat hükmünün 12.09.2011 tarihinde Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, tazminat davasının ise 23.06.2014 tarihinde açıldığı, 5271 sayılı CMK"nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin herhalde hükmün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği hususu göz önüne alındığında beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde açılmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davanın reddine karar verilmiş olup,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, davanın süresinde açıldığına ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak;
05/8/2017 tarihli 694 sayılı KHK ile değişik, 5271 sayılı CMK"nın 142/9. maddesi uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alınmadan, davalı lehine yazılı şekilde vekalet ücreti takdir edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının davalı lehine vekalet ücreti takdir edilen (2) numaralı paragrafta yer alan “5.450,00 TL” ibaresinin çıkartılarak, yerine, “2.160,00 TL nisbi” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.