2. Ceza Dairesi 2020/15662 E. , 2020/10386 K.
"İçtihat Metni"
Bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143, 116/2-4, 119/1-c, 151/1 ve 62. (3 kez) maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis, 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli ve 2017/116 esas, 2018/236 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/03/2020 gün ve 3117-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2020 gün ve 2020/44792 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- Hırsızlık suçu yönünden yapılan incelemede;
Dosyanın diğer sanıkları ..."ın hurda toplayarak geçimlerini sağladıkları topladıkları hurda malzemelerini sanık ..."e süre gelen şekilde sattıkları, olay günü sanıklar ..."ın müştekilerin işyerine girerek suç konusu eşyaları aldıkları, sanık ..."in deposuna bu eşyaları getirdikleri, sanık ..."in diğer sanıklarla ortak bir şekilde hırsızlık suçunu işleme kastının olmadığı, sanığın deposuna getirilen eşyaları kabul etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin hırsızlık suçuna iştirak ya da yardım etme değil, 5237 sayılı Kanun"un 165. maddesinde düzenlenmiş olan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturacağı, sanığın hukukî durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında;
2- Mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçları yönünden yapılan incelemede;
Olay günü sanıklar ..."ın müştekilerin işyerine girdiklerini beyan etmeleri karşın, sanık ..."in hırsızlık konusu malı satın alması dışında başkaca bir eyleminin bulunmadığı gözetilmeden anılan suçlardan beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde;isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyanın diğer sanıkları olan ... ve...’ın hurda toplayarak geçimlerini sağladıkları, olay öncesinde de topladıkları hurda malzemeleri sanık ...’e sattıkları, olay günü sanıklar ...’ın müştekilerin iş yerine girerek suça konu eşyayı çaldıkları ve ardından sanık ...’in deposuna bu eşyayı satmak için getirdikleri, sanık ...’in diğer sanıklarla ortak bir şekilde hırsızlık suçunu işleme kastının olmadığı anlaşılmakla; sanığın deposuna ... tarafından getirilen hırsızlık suçunun konusu eşyayı kabul etmesi şeklindeki eyleminin hırsızlık suçuna iştirak ya da yardım etme değil, TCK’nın 165. maddesinde düzenlenmiş olan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturacağı, buna göre mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından da sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanık hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (İSTANBUL) 35. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 20/03/2018 tarihli ve 2017/116 E., 2018/236 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 12/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.