12. Ceza Dairesi 2014/9549 E. , 2015/721 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 30/06/2000 tarih ve 3816 kararı ile onaylanan koruma amaçlı imar planında 2. derece arkeolojik sit alanında yer alan ... İli, Merkez İlçesi,... Beldesi, 771 parsel sayılı taşınmaz üzerinde mevcut eski binanın yanına iki odalı ikinci bir ev inşa etmek amacıyla temel hafriyatı yaptığının tespit edildiği, sanığın aşamalarda alınan savunmasında, suça konu taşınmazda bulunan evin eski olması ve can güvenliğini tehlikeye sokması nedeniyle iki odalı bir ev yapmak istediğini, bu amaçla temel çalışması yaptığı sırada belediye görevlilerinin hakkında tutanak tuttuğunu, dava konusu taşınmazın 2. derece sit alanında olduğunu, ancak... Beldesinin büyük bir kısmının 1. derece sit alanı olmasına rağmen pek çok inşaat yapıldığını ve kimse hakkında işlem yapılmadığını beyan ettiği, mahkemece icra edilen keşfe katılan inşaat mühendisi ve arkeolog bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar ile sanığın tutanak tarihinden sonra eylemine devam ederek tuğlaları örülmüş ve kaba halde ev inşa ettiğinin belirlendiği,
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, her ne kadar dava konusu yerin sit alanı olarak tespit ve tesciline ilişkin anılan Kurul kararının 6498 sayılı Kanun ile değişiklikten önce yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen usule uygun olarak mahallinde ilan edilip edilmediği araştırılmamış ise de, 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, sanığın savunmasında, suça konu yerin sit alanı içerisinde bulunduğunu bildiğini beyan ettiği, kaldı ki, sanığın tutanak tarihinden sonra inşai müdahaleyi ortadan kaldırmadığı gibi eylemi icraya devam ettiği, bu itibarla, sanığın iyi niyetle hareket ettiğinin kabul olunamayacağı, sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, suç kastının bulunmadığına, beraatine kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak,
1- 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1 ve değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 65/a maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına kasten zarar verme suçunun düzenlendiği, sanığın eylemi neticesinde korunması gerekli kültür varlıklarına verilmiş herhangi bir zararın söz konusu olmadığı, bu itibarla sanık tarafından gerçekleştirilen eylemin 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında sit alanına inşai ve fiziki müdahale teşkil ettiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar görmediğinden, anılan suçtan açılan davaya katılma hakkını haiz olmayan ... adına kurum vekilinin katılma talebi kabul edilerek, yargılama sonunda lehine vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı,
3- Suç tarihinde ... Valiliği bünyesinde faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosunun bulunması ve hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, suça konu taşınmazın belediye veya İl Özel İdaresi sınırları içerisinde bulunup bulunmadığı araştırılarak, belediye sınırları kapsamında ise, suç tarihi itibariyle ... Belediyesi bünyesinde koruma uygulama ve denetim bürosu bulunmadığından 2863 sayılı Kanunun 65/1-2, İl Özel İdaresi sınırları kapsamında ise, Valilik bünyesinde sözü edilen büro mevcut olduğundan aynı Kanunun 65/4 maddesi uyarınca hüküm tesisi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.