12. Ceza Dairesi 2014/9555 E. , 2015/720 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 53, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hapis cezasının ertelenmesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin temyiz isteminde bulunduktan sonra dosyaya ibraz ettiği 24/06/2013 havale tarihli dilekçe ile temyizden vazgeçtiklerini bildirmesi karşısında, sanık ... hakkında tesis edilen hükme ve sanık müdafinin temyiz istemine hasren yapılan incelemede,
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 23/05/2011 yerine “02/11/2011” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Sanığın, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 05/10/2007 tarihli 1632 sayılı kararı ile onaylanan koruma amaçlı imar planında kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanında yer alan, aynı zamanda 618 ada, 1 parselde bulunan tescilli taşınmaza bitişik olup, tescilli 193 ada, 5 parsele cephe veren 618 ada, 3 parsel sayılı taşınmazı 01/11/2007 tarihli 736 sayılı ilke kararı ile değişik 04/10/2006 tarihli 720 sayılı Kentsel Sitler, Koruma ve Kullanma Koşullarına dair ilke kararının “Tescilli taşınmaz kültür varlığı parseline komşu olan veya aralarından yol geçse dahi bu parsellere cephe veren parsellerdeki her türlü inşai ve fiziki uygulama ile yeni yapılanma için koruma bölge kurulundan izin alınmasına” dair hükmüne aykırı olarak yıktırmak suretiyle 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesine aykırı olarak fiziki ve inşai müdahalede bulunduğu,
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanında bulunan, aynı zamanda tescilli taşınmaz bitişiğinde ve koruma alanında yer alan suça konu taşınmazın sit alanı içerisinde yer aldığını bilmediğine dair savunması karşısında, mahkemece dava konusu yerin sit alanı olarak tespit ve tesciline ilişkin anılan Kurul kararının 6498 sayılı Kanun ile değişiklikten önce yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen usule uygun olarak mahallinde ilan edilip edilmediği, anılan savunmanın doğruluğu araştırılarak sanığın suç kastı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1 ve değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 65/a maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına kasten zarar verme suçunun düzenlendiği, suça konu taşınmazın bizatihi kendisinin korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı özelliğinde olmadığı, kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanında yer aldığı, dava konusu izinsiz uygulamanın kültür katmanlarına zarar vermediği, sanık tarafından gerçekleştirilen eylemin 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında sit alanına inşai ve fiziki müdahale teşkil ettiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-2863 sayılı Kanunun 65/a maddesinde düzenlenen eylemin yaptırımının hapis cezasının yanı sıra para cezasını da gerektirdiği gözetilmeksizin sanık hakkında sadece hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini,
3- 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, sanığın, anılan haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
4-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağına dair olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
5- Suç tarihinde ... Valiliği bünyesinde faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosunun bulunması ve hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, suça konu taşınmazın belediye veya İl Özel İdaresi sınırları içerisinde bulunup bulunmadığı araştırılarak, belediye sınırları kapsamında ise, suç tarihi itibariyle ... Belediyesi bünyesinde koruma uygulama ve denetim bürosu bulunmadığından 2863 sayılı Kanunun 65/1-2, İl Özel İdaresi sınırları kapsamında ise, Valilik bünyesinde sözü edilen büro mevcut olduğundan aynı Kanunun 65/4 maddesi uyarınca hüküm tesisi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, kazanılmış hakkının sonuç ceza itibariyle gözetilmesine 20/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.