14. Hukuk Dairesi 2015/9873 E. , 2015/10985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 24.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, murisinden kendisine kalan ve zilyetliği altında bulunan, ancak kadastro çalışmaları sırasında mera olarak kaydedilen, dava konusu 131 ada 479 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın mera olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Davalı köy muhtarlığı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı yönünden TMK"nın 713. maddesinde belirtilen yasal şartların oluşmadığı, mera niteliğinde olan taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun "Kayıt ve belgelerin kapsamını tayin" başlığını taşıyan 20. maddesinin birinci fıkrasının "C" bendi hükmü, "Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır." şeklindedir.
4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi hükmü uyarınca, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Aynı Kanunun 21/2 maddesinde ise tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Kadastro müdürlüğünün cevabi yazısına göre davalı ...... Köyünde kadastro çalışmalarının 25.04.2007 tarihinde kesinleşmiş olduğu belirtilmiştir.
Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın 24.02.2006 tarihinde davalı ...... Köyüne tahsis edilen (M5) 131 ada 479 sayılı mera parselinin içinde kaldığı 01.07.2010 tarihli keşif rapor ve krokisinde belirtilmiştir. Davacının dayanağı olan 01.07.1975 tarihli .....No"lu tapu kaydının oluşumuna esas ...... Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.12.1968 tarihli ve 1968/165 Esas, 252 Karar sayılı dava dosyasının bulunamadığı ancak, tescil hükmü ve davacının murisi Kemal oğlu .... adına 1/3 paylı olarak tapu kaydı bulunduğu anlaşılmıştır. Öncelikle bu tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında revizyon gören parsel olup olmadığı araştırılmalıdır. 1968/165 Esas, 252 Karar sayılı tescil hükmünde Hazine davada davalı sıfatıyla taraf olduğundan bu hüküm Hazine yönünden bağlayıcıdır. Bu nedenle tescil hükmünün dayanağı kroki getirtilerek kroki bulunamaz ise davacının dayanağı olan tescil hükmünde ve tapu kaydında belirtilen sınırlar yapılacak keşifte mahalli ve uzman bilirkişiler eşliğinde mahalline uygulanarak krokiye bağlanmalı, 479 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanaklarıyla uygulanmış ise dayanak belgeleri getirtilip komşu kayıtlar ile birlikte uygulanıp denetime elverişli olarak kroki üzerinde sınırlar gösterilmeli, dava konusu taşınmaza uyup uymadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıkanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.