3. Hukuk Dairesi 2013/4556 E. , 2013/7678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tüketici hakem heyeti kararına itiraz, istirdat ve tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde; aylık sabit 67 TL karşılığında her yöne özgürlük tarifesi ile davalı şirketin 507 216 32 94 numaralı GSM hattına abone olduğunu, ancak davalının reklamlarına ve sözleşmeye aykırı olarak her yöne sınırsız özgürlük tarifesinin görüşme sürelerini 3000 dk. görüşme süresi ve 75 farklı numara olarak kısıtladığını, bu kriterlerin birlikte aşılması halinde her yöne sınırsız konuşma hakkının ortadan kalkacağının duyurulduğunu, 11.12.2009 tarihinde Genel Müdürlükten arandığını ve makul kullanım esasları dışına çıktığından dolayı kendisinde 100 TL ara ödeme istenildiğini, ödeme yapmayacak olursa hattının kapatılacağının söylendiğini, sonraki günlerde ise bu 100 TL"nin 150 TL"ye çıkarıldığını, konuşma sınırlarını aşmadığını, arandığı an itibariyle 74 farklı numara ve 2400dk. konuşma yapmış olduğunu, hem tarife içeriğinin sözleşmeden farklı hale getirilmesinin hem de ara ödeme istenilmesinin 4077 sayılı yasanın 6. maddesine aykırı olduğunu, borcunun olmadığı halde ara ödeme yapılmaması nedeniyle hattının kapatıldığını ve bu kapalı dönemde kendisine 18.02.2010 son ödeme tarihli 72,63.-TL ve 18.03.2010 son ödeme tarihli 33,21.-TL bedelli faturaların düzenlendiğini, bu faturaları ödemediği için hakkında ... 16.İcra Müdürlüğünün 2010/6806 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu dosyaya yaptığı itiraz üzerine ... Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyetine davalı tarafından başvurulduğunu, hakem heyetinin fatura borcu bulunduğuna karar verdiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, istirdat hakkını saklı tutarak asıl borç ve faiz toplamı olan 137,84.-TL yi ödediğini, hattının kapalı kaldığı zamanlarda ... hattı ile görüşme yaptığını ve 532 678 20 58 numaralı GSM hattı için toplamda 296 TL fazla konuşma bedeli ödediğini belirterek, ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 14.01.2011 gün ve 2010/639 Esas 2011/101 Karar sayılı kararının iptaline, haksız yere ödediği 137,84 TL"nin davalının uyguladığı yıllık %43,80 faizi ile birlikte istirdadına ve ...A.Ş ye fazladan ödemek zorunda kaldığı 296 TL"nin yine %43,80 faiziile birlikte davalıdan tahsiline ve 4.000.-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; davalı şirket tarafından yapılan uygulamanın ve davacının hattının kısıtlanması ile hattın iptal tarihine kadar fatura düzenlenmesinin sözleşmeye uygun olduğunu, ayrıca manevi tazminatın hükmedilebilmesi için gereken hukuki şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ... Tüketici Sorunları Hakem Heyeti"nin 14/01/2011 tarih 2011/101 sayılı kararının iptaline, 137,84 TL nin 20.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ...A.Ş. ne ödediği 296,00 TL zararına ilişkin talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 2.000 TL manevi tazminatın 15/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının bütün, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi zarar, bir kişinin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet, ticari itibar gibi değerler, kişilik değerlerini oluşturur. Bu değerlere saldırı, objektif eksilmeyi ifade eder. Manevi zararın tazmin edilebilmesi için objektif unsur yanında bir de sübjektif unsurun gerçekleşmesi gerekir. Sübjektif unsur ise, zarar görenin söz konusu ihlal sonucu kişiliğinde, manevi varlığında objektif olarak meydana gelen bu eksilmeyi yaşaması, duyması, onu hissetmesi, bunun sonunda da acı, elem, ızdırap duymasıdır. Sübjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıya ait davalı tarafından sağlanan telefon hattının kısıtlanmasından dolayı telefon hizmetinden yararlanamadığı iddiasına dayalı olduğu, davalı tarafından davacının telefon hattının kısıtlanması şeklinde gerçekleşen olayda, davacının hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet gibi değerlerinde bir ihlale yol açmadığı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırının sözkonusu olmadığı anlaşıldığından ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi için gereken koşulların oluşmadığı gözetilmeden, mahkemece; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde manevi tazminatın hüküm altına alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.