Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/22139 Esas 2022/955 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
18/04/2012 tarihinde suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik o yer Cumhuriyet savcısının ek savunma alınmaksızın TCK 'nın 119/1-c maddesinin uygulanması nedeniyle kararı temyiz ettiği, mahalli mahkemesince 14.06.2012 tarihinde verdiği ek kararda verilen kararın temyize tabi olmadığı, itiraza tabi olduğu belirterek temyiz talebinin reddine karar vererek dosyayı itiraz merciine gönderdiği, verilen ek kararı o yer Cumhuriyet savcısının temyiz etmesi üzerine Dairemizin 16/01/2013 tarihli 2012/28106-2013/316 esas sayılı kararıyla dosyanın esasına girilmeksizin temyiz isteminin reddine dair ek kararın onanmasına karar verdiği, itirazı inceleyen Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2012 tarihli itirazın reddine ilişkin karar ile ilk derece mahkemesinin kararının kesinleştiği, denetim süresi içinde 26/03/2013 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun yargılanarak mahkumiyetine karar verildiği ve karar tarihi itibariyle kanun yolu incelemesinin istinaf yoluna tabi olduğunun anlaşılması karşısında;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8/1. maddesinin, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/33 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." şeklinde düzenlendiği, suça sürüklenen çocuk hakkında her ne kadar daha önce 18/04/2012 tarihli ve 2012/38 Esas sayılı karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." hükmü uyarınca 23/11/2016 tarihli ve 2016/270 Esas, 2016/430 Karar sayılı kararın hukuki sonuç doğurduğu ve infaz kabiliyetinin bulunduğu dikkate alındığında hükmün bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş bulunması nedeniyle kanun yolu incelemesinin istinaf olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi İADESİNE 01/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.